ACİL ÇAĞRILARDA TEK NUMARA “112”

İçişleri Bakanlığı koordinesinde yürütülen çalışmalar neticesinde, birden fazla olan acil çağrı numaralarının tek numara “112” altında toplanmasını sağlamak üzere 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlükleri kurulmuştur. Acil çağrı merkezlerinde; Sağlık, İtfaiye, Jandarma, Polis, AFAD ve Orman çağrı hizmetleri ile Valiliklerce gerekli görülen diğer birimlerin aynı mekânda olduğu ve koordinasyon imkânı sağlayan model tercih edilerek çağrının alınması, olayların takip ve koordinasyonunun aynı salon içerisinde bulunan görevliler tarafından yerine getirilmesi sağlanmıştır. 19 Kasım 2015 tarihinde İlimizde faaliyete geçen 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne; 2016 yılı içerisinde gelen toplam 471.715 çağrının 67’si, 2017 yılı içerisinde gelen toplam 468.891 çağrının 64’ü, 2018 yılı içerisinde gelen toplam 438.614 çağrının ise 60’ı gereksiz ve asılsız çağrılardan oluşmaktadır. 112 Acil Çağrı Merkezini asılsız ihbar yapmak suretiyle meşgul eden ve bu davranışlarında ısrar eden kişiler hakkında; 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununa eklenen 42/A maddesi “112 Acil Çağrı Merkezini asılsız ihbarda bulunmak suretiyle meşgul ettikleri tespit edilen kişilere, il Valileri tarafından 250 (İkiyüzelli) Türk Lirası idari para cezası verilir. Tekerrür halinde bu ceza iki katı olarak uygulanır.” Hükmü uyarınca idari para cezası uygulanmaktadır. “11 Şubat 112 Günü” tüm Avrupa ülkeleri ile eş zamanlı olarak ülkemizde de kutlanmaktadır. Şubat ayının yılın 2. ayı olduğu düşünüldüğünde, 11 Şubat günü rakamsal olarak yazıldığında “112” rakamı ortaya çıkmaktadır. Bu özel güne vurgu yapmak ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl “11 Şubat 112 Günü” Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde çeşitli etkinliklerle halka tanıtılmakta gereksiz ve asılsız çağrılar engellenmek istenmektedir. Bu kapsamda; 112 Acil Çağrı Merkezi numarasının amacı dışında kullanılması, hattın gereksiz yere meşgul edilmesi, gerçekten acil yardım bekleyen kişilerin, çağrı merkezine ve dolayısıyla yardıma ulaşmasında zaman kaybı yaşamasına sebep olabilmektedir. Ayrıca, gereksiz ve asılsız çağrılar, kamu hizmetlerinin aksamasına, kamu araçları ile kamu kaynaklarının gereksiz yere kullanılmasına ve israfa da yol açmaktadır. Dakikaların, hatta saniyelerin önemli olduğu hayati durumlarda, asılsız ve gereksiz çağrılar sebebiyle telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi kayıplar, hatta can kayıpları olabileceği göz önünde bulundurularak konu hakkında hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.