FARUK BEŞOK TBF TV'YE AÇIKLAMALARDA BULUNDU

-Düzce Belediyespor ile bir araya gelişinizi ve bu takımla beraber geçirdiğiniz dönemi nasıl anlatırsınız?  Faruk Beşok: Düzce Belediyespor, alt ligden TBL’ye davet edilen ve sezona geç başlayan bir takım. Bu geç başlama durumunun da sıkıntısını yaşadılar. Oyuncular antrenmansız bir şekilde Federasyon Kupası eleme grubu maçlarını oynamak durumunda kaldı. Takımın yabancı oyuncuları da geç gelmişti. Bu zorluklar sürerken lige de iyi başlayamadılar. Sıkıntı uzun sürünce de kulüp başkanı Hatun Albayrak benimle görüşmek istedi; bir antrenör değişikliği yapmayı düşünüyorlardı. Ben son yıllarda üst seviyede asistan koçluk yapıyordum ama başantenörlük görevi üstlenmemiştim. Başantrenör olarak ilk tecrübem olacağını bildikleri için kafalarında bir takım soru işaretleri vardı. Ben çekincelerinin yersiz olduğunu anlatmaya çalıştım kendilerine ve iyi bir iletişim kurarak anlaştık. Sezona beraber devam etme kararı aldık. Son derece tecrübeli ve iyi oyunculara sahip bir takımı devraldım. Ersin Görkem, Cihan Amasyalı, Erhan Yetim gibi bu ligi çok iyi bilen isimler, yanlarında gençler, kaliteli yabancılar var. Sezona geç ve hazırlıksız başlamaları talihsizlik olmuş. Bir de art arda mağlubiyetler alınca ‘kaybeden takım’ kimliğine bürünüyorsunuz. Bu sebeple bir kan değişikliğine ihtiyaç duydular. Ben de takıma geldikten sonra ekibin kendini bulması yönünde değişiklikler yapmam gerektiğine inandım. Elimizden geldiğince de toparladığımıza inanıyorum. Sene sonunu da hayırlısıyla küme düşmeden uzak bir şekilde getireceğiz.   -TBL’de yabancı oyuncuların rolleri de bir hayli önem taşıyor. Sizin gelişinizden sonra onların takımdaki yeri nasıl oldu? Faruk Beşok: TBL’de kalite son yıllarda çok yükseldi. Süper Lig’deki yabancı kuralının değişmesinin ardından kaliteli Türk oyuncuların çoğu buraya gelmeyi tercih etti. Takımların bütçeleri de çok arttı. Bana göre, Süper Lig Avrupa basketbolunun üst seviye bir örneği şeklinde oldukça farklı bir konsept kimliğine bürünürken, TBL de tam Türkiye’nin seveceği, insanların izlemekten zevk alacağı tarzda bir hal aldı. TBL takımlarında iki yabancının yanında sekiz dokuz tane Türk oyuncu performans sergiliyor. Söylediğin gibi, o iki yabancı oyuncu da büyük etki ediyor takımlarına. Bizim ekibimizde de yabancıların performanslarının önemi aşikâr. Ancak orada bir problem var, yabancı oyuncuların devamlılıklarının olmaması. Bir hafta iyi oynuyorlar, sonra iki üç hafta aynı devamlılığı sağlayamıyorlar. Bu da mental anlamda onlara destek olmamız gerektiğini gösteriyor ve biz de teknik ekip olarak bu konuyu aşmaya çalışıyoruz. Tabii zorluklar yaşamıyoruz desek yanlış olur. Baktığınız zaman on maçta beş galibiyet aldık ama kazanmamız gereken, kaybettiğimiz maçlar da oldu. O maçlarda yabancı oyuncularımızın konsantrasyon eksikliği bizi olumsuz etkilemişti.   -Sizinle beraber takımın aldığı çok önemli galibiyetler var ancak yine de alt sıralarda olmak mental bir zorluk yaşatıyor mu takıma, normal sezonun son dönemecine girilirken? Faruk Beşok: Sıralamaya baktığınızda tabii ki alt sıralardayız ama düşme potasındaki takımlarla aramızda üç dört maç galibiyet farkı bulunuyor. Ayrıca Mamak Bld. Ankara DSİ’yi iki defa yendiğimiz için bu onlardan dört galibiyet yukarıda olduğumuz anlamına geliyor. Şu anda rahat gibi görünsek de baktığınız zaman normal sezonun bitmesine daha sekiz maç var. Her takım her takımı yenebilecek kapasitede. Alınacak her galibiyet bizim ligin son iki üç haftasını rahat geçirmemizi sağlayacaktır. Benim takıma anlatmak istediğim, bu son iki üç haftaya küme düşme tehlikesinden kurtulmuş bir şekilde girmemiz gerektiği. Ayrıca oyuncuların da performanslarını yükseltmeleri onlar adına çok önemli. Hepimiz biliyoruz ki her antrenör transfer yaparken sezon sonundaki durumlara bakar. Tabii sezon içi de önemlidir ama sonu daha çok öne çıkar. Önümüzdeki sezon yapacakları kontratlar için de düşünmeleri gerekiyor. Son haftaları stresten uzak geçirmeyi arzu ediyoruz.   -Oyuncularınızın çoğu da TBL’yi çok iyi bilen isimler. Bu ligin dinamiklerine hâkim olan oyuncuların farkını nasıl hissediyorsunuz? Faruk Beşok: Bu noktada şöyle bir konudan bahsedeceğim. Bazen bireysel performanslar arttıkça takımların başarısı aşağıya düşüyor. Bireysel performansların takım performansı ile aynı seviyeye gelmesi çok önemli. Siz istediğiniz kadar her maç 25 – 30 sayı atın, takım kaybediyorsa benim gözümde o oyuncunun değeri yoktur. Oyuncunun değerini, farkını htiğimiz nokta 15 – 20 sayı atan bir ismin aynı zamanda arkadaşlarına asist yapmış olması, savunmada yardımcı olmuş olması ve takımın da maç kazanmasıdır.   -Kalan maçlar için kendinize hedefler koydunuz mu, ulaşmak istediğiniz bir galibiyet sayısı var mı? Faruk Beşok: Ben takıma ilk katılığımda Başkanımız Hatun Hanım ile kalan maçlarla ilgili konuşmuştuk; hangilerini kazanırız hangilerini kaybederiz diye… Orada bir plan çizmiştik ama tabii espri ile karışık bir konuşmaydı bu bahsettiğim… Neticede biz her maçta sahaya yenmek için çıkıyoruz. Nesine.com Eskişehir Basket’le de ilk periyot haricinde tüm periyotlarda başa baş oynadık, Astra Group Sakarya BŞB’ye son iki dakikada kaybettik. PETKİM karşısında kendi sahamızda son beş dakikaya kadar mücadele ettik. Hiçbir maçı bırakmadan, her mücadelede galibiyet arayarak ilerleyeceğiz.