Akçakoca Yaşlılar Konukevi binasının yıkılması yönündeki kararın ardından, Akçakoca’da bulunan STK’lar bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptılar. 

Önceki gün basın açıklaması etkinliğine dönük toplantı yapan STK temsilcileri, bugün saat 14.00’te Akçakoca Yaşlılar Konukevi binası önünde toplanırken, etkinliğe huzurevi yaşlıları da destek verdiler. 

Basın açıklamasına çıplak ayaklı olarak katılan bazı katılımcılar ise, çıplak ayaklı olmanın kimsesizliği ve yalnız kalmayı sembolize ettiği için, huzurevi sakinlerinin kimsesiz olmadığını vurgulamak için bu şekilde katılmayı uygun bulduklarını söylediler.Akçakoca Yaşlılar Konukevi binasının yıkılması yönündeki kararın ardından, Akçakoca’da bulunan STK’lar bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptılar. 

Önceki gün basın açıklaması etkinliğine dönük toplantı yapan STK temsilcileri, bugün saat 14.00’te Akçakoca Yaşlılar Konukevi binası önünde toplanırken, etkinliğe huzurevi yaşlıları da destek verdiler. 

Basın açıklamasına çıplak ayaklı olarak katılan bazı katılımcılar ise, çıplak ayaklı olmanın kimsesizliği ve yalnız kalmayı sembolize ettiği için, huzurevi sakinlerinin kimsesiz olmadığını vurgulamak için bu şekilde katılmayı uygun bulduklarını söylediler.

Akçakoca’nın tüm siyasi parti ilçe temsilcileri ile çok sayıda STK temsilcisinin katıldığı basın metnini ise Gülten Tekin Özdeş okudu. 

Özdeş’in Kızılay genel başkanına hitaben okuduğu duygusal metnin tam içeriği ise şu şekilde:

”Sayın Kızılay Genel başkanımız,

Size, bu satırları, çok karışık duygular içinde yazıyoruz.

Öncelikle Batı Karadeniz’ in güzel   ilçesi Akçakoca’dan  selam ve saygılarımızı gönderiyoruz. Bizler kendi hallerinde yaşayan,  bazen çocuğunun ve yaşlısının gözlerindeki  buğusuna bile dayanamayacak kadar yufka yürekli,  bazen  de Karadeniz’in  sert dalgaları  kadar hırçın olabiliyoruz.İnsanları şartsız severiz.Sahiplenme duygumuz hemen devreye girer, çok  çabuk benimseriz. Misafirlik bizde bir gündür.Sonrası memleketlimizdir.

Bizim memleket çok büyük değildir.Herkes herkesi iki kere gördü mü bir daha unutmaz.Kim nerede çalışıyor,kim nerede yaşıyor, kimin düğünü var, kimin cenazesi var biliriz.Yani anlayacağınız, birbirimizin cenazesinde ağlar, düğününde oynarız.Birbirimize kızdığımız zamanlar da olur ,melek değiliz sonuçta.Amma,   çocuklar  ve yaşlılar söz konusu ise, hepimiz aynı çizgide buluşuruz.

Sayın başkanımız,  bizim memlekete Türk Kızılay’ı,  yaşlılar konuk evi yaptığında oldukça heyecanlandık. Yurdumuzun her yerinden konuklarımız gelmeye başladığında ilk günler tuhafımıza gitse de hemen alıştık ve sahiplendik. Bizden birileri oluverdiler. Sonra, sadece  konuk evi  dışarıdan değil, Akçakocalı büyüklerimizin de tercih ettiği bir yer oldu.Tüm konuklar çok  güzel bakıldılar.Mutlu olmak isteyen tüm yaşlılar mutlu da oldular.Lakin bir haber konukları ve Akçakoca halkının yüreğini darmaduman  etti.

Sayın başkanımız,duyduk ki Akçakoca Kızılay  Konukevi, depremin üzerinden yirmi yıl gibi bir zaman geçtikten sonra  depreme dayanıklı olmadığı raporlanmış.Bunun sonucunda da  ilk önce burada yaşayan büyüklerimizin başka illere nakledileceği, sonra da uygun bir yer bulunursa Akçakoca da yeni bir konuk evi yapılacağıdır.Bina konusunda  ve yaşlılarımızın can güvenliğine duyarlılık göstermeniz bizi sevindirdi. Hiç birimiz,bu insanların zarar görmelerini asla istemeyiz tabi ki.

Sayın başkanımız ,“konuk evi yapılacak uygun yer” konusu kafamızı karıştırıyor.Bu insanların kaldığı, Akçakoca Kızılay Konuk evinin şimdiki yeri uygun yer değil midir? Madem depreme dayanıksız, yıkılacak, konuklarımızı Akçakoca’mızda  barındıracak  geçici bir çözüm bulunamaz mı ? Binanın bulunduğu yer Akçakoca’mızın güzel yerlerinden biridir. Malını mülkünü bağışlayıp, canını emanet ettiği, evim dediği, ömrünün geri kalan kısmını geçirmek üzere  konumunu beğenerek  geldiği bu memleketten, isteksizce başka yerlere  götürülmelerine gönlümüz asla razı değildir.

Sayın başkanımız, bu mesele ortaya atıldığı günden bu yana,  konukevinde kalan büyüklerimiz için hiçbir şey eskisi gibi değildir.O, mutlu insanların yerini kaygılı, tedirgin, kırgın, kızgın, gözü yaşlı insanlar aldı.Tedirgin bir bekleyiş içindeler.İnanın hiç birimiz bu yaşlarda bu kadar kaygıyı kaldıramayız.Onlar bunu hak etmediler.Onlar sadece istedikleri ve beğendikleri bir yerde yaşamlarını sürdürmek istiyorlar.Kızılay ın  kanatları altında yaşamak onlara her zaman güven vermekteydi.Bu insanların bir çoğunu yakından tanırız.Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, burası küçük bir yer,biz onlara, onlar bize çok alıştılar.Buraları memleketleri bildiler.Bu onlar için elbette çok kolay olmadı.Tam yeni bir hayat kurdular,  çevre ile iç içe yaşamaya başladılar ki, tüm dünyaları altüst oluverdi.

Sayın başkanımız,Kızılay, yer yüzünde,  darda olan herkesin yardımına koşar.Kötü günlerimizde, biliriz yanımızda olacağını.İşte bu yüzden milletçe destekleriz.Milletçe, bağış yapacağımız zaman ilk aklımıza gelen Kızılay dır.Biliriz büyük bir kurumdur.Fakat, son yaşanan olaylar, yaşlılarımızı ve Akçakoca halkını çok üzmektedir.

Biz, Akçakocalılar olarak, konuk evimiz için alınan kararlardan son derece rahatsızlık  duymaktayız.Hiç birimiz bizlerin anneleri, amcaları, teyzeleri olmuş bu insanların göz yaşlarını görmek istemiyoruz.Biz konukevinin Akçakoca’mızda, aynı yerinde, konuklarımızın da yapım işi bitene kadar Akçakoca da, uygun bir yerde barınmalarını istiyoruz.Bu Kızılay gibi yüce bir kuruluş için hiç zor olmasa gerek.

Sayın genel başkanımız, satırlarımıza son verirken,  tüm Akçakoca halkının ve konukevi sakinlerinin selamlarını iletir,  sağduyulu kararlar alacağınızı, yanlış kararlar alınmışsa da, doğru yönde değiştirilmesini gönülden dileriz.”

Özdeş’in ortak hazırlanmış basın metnini okumasının ardından söz alan Huzurevi sakini Hülya Güngören ise, 5.5 senedir Akçakoca huzurevinde severek ve isteyerek kaldığını fakat başka yere gitmek istemediğini söylerken, ‘lütfen bizi buradan göndermeyin, bizi mağdur etmeyin” ifadelerini kullandı.