EREĞLİ DE SARIKAMIŞ DENİZ ŞEHİTLERİ 110. YILINDA ANILDI

    1.Dünya Savaşı devam ederken, İstanbul’dan hareket ederek Kafkas Cephesi’ne yardım götüren ancak 7 Kasım 1914 sabahı Ereğli açıklarında Rus Savaş gemilerince batırılan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa gemilerinde şehit olan ve tarihe Sarıkamış Deniz Şehitleri olarak geçen 221 şehit için Kdz. Ereğli Belediyesi tarafından sahil bandında yaptırılan ‘Sarıkamış Deniz Şehitleri Anıtı’nda 110’uncu yılında anma töreni düzenlendi. Törene, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Kdz. Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Alaplı Kaymakamı Selçuk Köksal, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç, Karadeniz Bölge Komutanı Ahmet Öztürk, Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve eşi Kadın Gücü Kooperatifi Başkanı Neriman Posbıyık, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Erbaş, Sarıkamış Platformu Başkanı İrfan Koç ve yönetimi, platform üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, askeri ve sivil erkan ile öğrenciler katıldı. -SARIKAMIŞ ANITINA KADAR YÜRÜDÜLER- Anma programına katılmak için Ereğli’de bulunan misafirler ile kent protokolü, bando eşliğinde öğrenci ve vatandaşlarla birlikte Bozhane mevkisinden anıt önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Anıta çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. VALİ HACIBEKTAŞOĞLU: TARİHİMİZ ÇOK BÜYÜK KAHRAMANLIKLARLA DOLU Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, yaptığı konuşmada, 3 Gemide bilinen 221 şehidin bulunduğunu belirterek, "Sarıkamış kara harekatı 22 Aralık 1914'de başlamıştır. Cepheye malzeme, donanım, mühimmat, çok önemli malzemeler, keşif uçakları, haritalar, bir gemide de 2 alay olduğu, 1 alay diyenler de var, askerlerimizin, denizcilerimizin olduğu 3 geminin tamamı batırıldı. Bir çok insanımızı kaybettik, esirlerimiz oldu, karaya çıkanlar oldu. Şehitlerimizi, denizcilerimizi rahmetle anıyoruz. Büyük bir kahramanlık hikayesidir ancak Sarıkamış kara harekatı belki burada kaybedilmiştir" dedi. Yaşanan olayın sadece Sarıkamış harekatı için önemli olmadığını belirten Hacıbektaşoğlu, şunları söyledi: "Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun 1. Dünya Savaşı'na girdiğinin 29 Ekim'de Yavuz ve Midilli Türkiye'ye sığınan Alman gemileri. Biz bunları satın aldık ve Rus Limanlarını bombalaması ile 29 Ekim'de savaşa girmişiz ve 7 Kasım'da da Zonguldak Limanı bombalanmış, Rus donanması tarafından ve tesadüf eseri bu 3 yük gemimize tesadüf etmiştir ve 3 gemimiz batırılmıştır. Bu hikayeyi araştırırken okurken çok acı gerçekler vardır. Hepimizin birey olarak kurum olarak asker olarak ifade de edildi bahriye komutanı bir karacı, bunun gibi yine gemilerimize komuta edenler Alman subayları. Bu 3 geminin komutanı bir Alman subayı. Bunun öncesi ve sonrası var. Tabi Osmanlı İmparatorluğu 93 harbinde esasında çok büyük bir darbe almıştır. 1876-77 yılında Balkanları kaybetmiştir yine Kars, Ardahan, Batum'u kaybetmiştir belki bu travmayı atlatmak için büyük bir heyecan var, arayış var belki tarafıszlık anlaşması olmasına rağmen bir heyecanla bu topraklardan özellikle 4 vilayeti geri almak için Kafkasya'da cephe açma fikrine Almanların yanında yerinde yer almış ve savaşa girmiştir. Bu olayda bu açıdan çok önemlidir. Esasında 1. Dünya Savaşı'na girdiğimiz olaydır. Zonguldak limanının aynı gün sabah bombalanması ve 3 gemimizin batırılması. Türk Milleti kahraman bir millettir. Türk Milleti çok büyük kahramanlar yetiştirmiştir. Biz zaferlerimizi, kahramanlıklarımızı her zaman anlattığımız gibi bu kahramanlarımız yeterince anlatılmamıştır, anlatmamız, anlatmaya devam etmemiz lazım ve Sarıkamış kara harekatından ve bu gemilerin yola çıkması ve batırılması ve sonrasında gelişen olaylardan da çok büyük dersler almamız lazım." BAŞKAN POSBIYIK: “221 KAHRAMAN MÜRETTEBATIMIZ MİLLETİMİZİN İSTİKBALİ İÇİN CANINI ORTAYA KOYDU” Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık da yaptığı konuşmada tüm katılımcılara Sarıkamış Deniz Şehitlerini anmak için gösterdikleri duyarlılık nedeniyle teşekkür etti. Başkan Posbıyık şunları söyledi: “Biz Sarıkamış destanının bu bölgenin de içinde olduğunu Birgün Sönmez hocamızdan öğrendik. Burada şehitlerimizi sürekli anarak onların Türkiye mesajını vererek bundan büyük bir onur duyuyoruz. Her yıl olduğu gibi, bu 7 Kasım'da da tarihin en hüzünlü, aynı zamanda en onurlu sayfalarından birini bir kez daha anıyoruz. 110 yıl önce, Sarıkamış’ta, vatanımızın bağımsızlık uğruna canını feda eden kahraman Mehmetçiklerimize yardım ulaştırmak için yola çıkan 3 dev yük gemisi — Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa — Karadeniz Ereğli açıklarında, düşmanın hain saldırısıyla sulara gömüldü. O gün, sadece 3 gemi değil, bağımsızlık için atan yürekler, milletimizin cesur evlatlarının kanları ve şanlı direnişleri de Karadeniz’in karanlık sularına karıştı ve 221 kahraman mürettebatımız, milletimizin istiklali için canını ortaya koyarak, tarihe unutulmaz bir kahramanlık sayfası ekledi. Bu kahramanlık destanını ve bu toprakları vatan yapan değerlerimizi daima yaşatmalı; onların canla, başla, sonsuz bir vatan sevgisiyle gösterdiği cesareti gelecek nesillerimize aktararak, emaneti yüceltmeliyiz. Büyük Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde canlarını feda eden bu aziz kahramanlarımızı, Sarıkamış'ta vatan uğruna şehit düşen Mehmetçiklerimizi rahmetle, minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.” SÖNMEZ: SARIKAMIŞ MEYDAN MUHAREBESİ KARADENİZDE KAYBEDİLDİ Sarıkamış Platformu Onur Kurulu Üyesi ve Sarıkamış Dayanışma Gurubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Sarıkamış Meydan Muharebesinin Karadeniz’de kaybedildiğini belirterek şu açıklamayı yaptı: “İstanbul’dan Erzurum’a yapılacak nakliyat için Anadolu’da şose tren yolu olmaması nedeniyle yıllardır Erzurum’a ulaşacak en uygun yol olarak İstanbul’dan Trabzon’a kadar vapur, buradan Erzurum’a şose yol kullanılmaktaydı. Bezm-i Alem, Mithat Paşa ve Bahr-i Ahmer gemileri bazı belgelere göre 5-6 Kasım 1914 günü saat 20.00’de, bazı belgelere göre 6 Kasım sabahı Trabzon’a gitmek üzere İstanbul’dan boğazı geçerek yola çıkmışlardı. Rus deniz savaşları tarihçisi monostelefe göre rus amiralin yarın 2 gemi ile zonguldak’ı bombardıman edecektir emri üzerine 7 Kasım sabahı 08.20’de Zonguldak’a ulaşan rus filosu saat 9.30’a kadar tek kömür liman şehrimiz olan Zonguldak’ı bombardıman etmişlerdir. Bu bombardıman 2,5 saat sürmüştür. Sivastopol’a dönmek üzere yol verildiği sırada önde bulunan kruvazör fırtınalı havada sisler içerisinde önce 2, sonra 1 gemiyi siluet olarak karşılamıştır. Donanma hemen muharebe nizamı almış ve Kafkas Cephesine İstanbul’dan asker, erzak, mühimmat, en önemlisi harita ve giyecek getirmekte olan 3 gemi Bezm-i Alem, Mithat Paşa ve Bahr-i Ahmer Zonguldak’ın Ereğli açıklarında batırılmıştır. Bu gemilerin başkomutanı karargahınca bir güvenlik düzeni alınmadan Karadeniz’e açılması ve konvoya eskort yapılmaması felaketi hazırlamıştır. Amiral Şuson’un Karadeniz’in güvenliğini sağlayamamasının bedeli çok ağır olmuştur. İlginç olanda Amiralin Karadeniz’de donanma görevi olmadığını, sorumluluk alamayacağını daha önce belirtmiş olmasıdır. Daha da ilginci dönemin bahriye nazırı karacıdır. Bir önceki de karacıdır. Ömründe beklide sandala binmemiş bahriye nazırlarıydı. Bu saldırı Rus donanmasının bizim 29 Ekim saldırımıza bir misilleme harekatı olup sürpriz değildir. Amaç, Rus donanması nın gücünün halen yerinde olduğunu göstermektir. -TÜRK BASINI SANSÜR NEDENİYLE BATAN GEMİLERDEN BAHSETMEDİ- Zonguldak bombardımanı hakkında dönemin Türk basını sansür nedeniyle batan gemilerden hiç bahsetmediği gibi elden geldiği kadar saldırıyı minimize etmişlerdir. Zonguldak’ı bombalayıp kaçan rus donanması poti limanı bombardımanı nedeniyle layikiyle cezalandırmış olduğu da uzun uzun anlatılmıştır. Fakat 11 Kasım tarihli İngiliz The Time gazetesi rus resmi belgelerinden şu bilgiyi vermektedir. Rus Karadeniz Filosu tarafından yapılan operasyonda Zonguldak açıklarında içlerinde top, uçak, cephane, otomobil ve 60 bin asker üniforması bulunan 3 Türk gemisi batırıldı. Gemilerde bulunan bir albay, 248 asker ile bir çok alman subayı Ruslar tarafından esir edildi denilmektedir. Bu haberin en önemlisi 60 bin takım asker üniformasıydı. Bu üniformalar keşke Sarıkamış’a kadar gidebilseydi. Bu habere 13 Kasım’da Türk Başkomutanlığından gelen cevap ‘Boş olarak gönderilen Bezm-i Alem, Mithat Paşa ve Bahr-i Ahmer vapurlarının Zonguldak’ı bombalayan rus filolarına rast gelerek batırıldığı, 219 kişinin sadece mürettebatın esir düştüğü deklare edilmiştir. Her nekadar başkomutanlık bu gemilerin boş olduğunu iddia etse de Kafkas cephesine taarruz için malzeme taşıdığı ortaya çıkmıştır. Aralık 1914’de Sarıkamış’ta yapılacak Türk taarruzu için elzem nitelikteki lojistik malzeme bu vapurlarla taşınmaktaydı. Rusların bu vapurları batırması beklide cephenin kaderini değiştiren en önemli olaylardan birisi olarak tarihe geçecektir. Belkide Sarıkamış Kafkas Cephesi Karadeniz’de kaybedilmiştir. Zonguldak donanmaya kömür sağlayan tek liman olduğu için rus donanması tarafından hedef seçilmiştir. İngilizler Çanakkale üzerinden gelecek kömür gemilerini zaten engellerken bu saldırı Osmanlı filosunu deniz taşımacılığında yakıt yönünden sıkıntıya sokacaktı. Yıllar sonra bu konuda çalışmalar yapan Maraşal Fevzi Çakmak’a göre bir daha ele geçmeyecek kışlık donanım, bir savaş için çok gerekli olan haritalar, cephane, keşif amaçlı kullanılacak 2 teyyare, 3 pilot ve bir tayyare bölüğü, askerler ve teşkilatı mahsusa tarafından cephe arkasından isyan çıkarmak üzere özel olarak yetiştirilmiş Çerkez liderler bulunmaktaydı. Bu 3 geminin 221 personelinden ancak 36 tanesi kıyıya yakın seyreden Bezm-i Alem’den yüzerek kıyıya çıkarak kurtulmuş, 16’sı boğulmuş, esir alınan 168 kişiden 13’ü şehit olmuş sadece 20 kişi geri dönebilmiştir. Diğerlerin hiçbirinden bilgi yoktur. Bu isimler bu Anıt’ta sayın Başkanımız Halil Posbıyık sayesinde her sene temizlenerek yeniden konulmaktadır. -SARIKAMIŞ FELAKETİNİN BAŞLANGICI OLDU- Bu kayıplar Sarıkamış felaketinin başlangıcı olmuş o günden sonra Karadeniz’de üstünlük kesinlikle rus donanmasına geçmiştir. Bu malzemeler ve askerler Trabzon’a , oradan Erzurum’a ulaşsaydı Kafkas Cephesi’nde gene de yenilebilirdik ama hiç olmazsa bu kadar dramatik olmazdı. Denilebilir ki Sarıkamış meydan Muharebesi Karadeniz’de kaybedilmiştir. Sarıkamış, Donanma desteği olmayan bir kara savaşının başarılı olamayacağının en büyük kanıtıdır. Bir hafta önce donanmamız rus limanlarını bombalamışken sivil olmalarına rağmen askeri amaçla Karadeniz’e çıkan bu 3 gemi basit bir denizcilik kuralı olan koruma amaçlı refakat verilmeyerek adeta Ruslara ikram edilmiştir. Donanmamız var olsun.” KOÇ: GÖĞSÜMÜZÜ KABARTAN KAHRAMANLARIMIZI RAHMETLE ANIYORUZ Sarıkamış Platformu Başkanı İrfan Koç da yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sarıkamış hareketi onbinlerce askerin kışlık giyecekleri, erzakları ve mühimmatları götüreceği batırılan 3 gemimizin deniz şehitlerini anmak için buradayız. Vatan müdafası için seferber olan kahraman ordumuzun 1914’de Kdz. Ereğli’de verdiği bu kayıp hepimizi derinden üzdü. Sonrasında göğsümüzü kabartan kahramanlarımızı rahmetle anıyoruz. Bizlere düşen en büyük görev onların bu fedekarlıklarını unutmadan gelecek nesillere aktarmak. Ruhları şad olsun. Vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Şehitlerimizin her sene anmasına vesile olan sayın Valimize, Kaymakamımıza, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanımıza, Belediye Başkanımıza ve araştırmalarıyla ışık tutan Prof. Bingür Sönmez hocamıza, yardımcılarına, bölgelerden katılan tüm Sarıkamış Derneklere ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Donanmamız var olsun. -DENİZE ÇELENK BIRAKILDI, MEHTERAN KONSERİ DÜZENLENDİ- Anıt önündeki programın ardından Amfi Tiyatro’da Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birlik Komutanlığı’nın konseri düzenlendi. "Bezm-i Alem", "Bahr-i Ahmer" ve "Mithat Paşa" gemilerinin mürettebatı için protokol üyeleri tarafından Deniz Kuvvetleri’ne bağlı TCG Yıldırım Fırkateyni ile olayın yaşandığı bölgede mavi sulara çelenk bırakıldı.