MHP il başkanı Caboğlu Milletvekili Yılmaz’a Sahip Çıktı

Son günlerde bazı parti yöneticilerinin partimize ve milletvekilimize yönelik yapmış oldukları açıklamaları tüm Düzce kamuoyu ve bizler yakından takip etmekteyiz. Milletvekilimiz’in sosyal medya üzerinden yapmış olduğu açıklamaya mal bulmuş mağribi gibi atlayan, doğrular söylenince yaşadıkları suçluluk psikolojisi ile ayıplarını örtmeye çalışan, zillet ittifakının Düzce yöneticileri yaptıkları açıklamalarda ölçüyü kaçırmışlardır. Oysaki zillet ittifakının sözde gizli ortağı eli kanlı bebek katili, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı Hdp’nin eş başkanı Pervin Buldan’ın yaptığı açıklamayla gizli flörtlerini alenileştirmeyi Türk Milletinin gözü önünde açıklamıştır. Pervin Buldan’ın açıklamalarının yanı sıra Hdp eski grup başkan vekili Fatma Kurtulan’ın meclis konuşmaları hem kayıtlarda hem de milletimizin hafızalarında durmaktadır.  Bunların yanı sıra zillet ittifakının küçük ortağı İP müdüresi, eli kanlı bebek katili terör örgütü Pkk’nın siyasi temsilcisi Hdp’nin, eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen kişidir. Hdp nin tutuklu eşbaşkanı Selahattin Demirtaş; 6-8 ekim olaylarından önce ülkemizi karıştırmak için  milleti sokaklara çağıran, şehit polislerimizin kanı elinde olan bir kişiyken seçimlerden önce İP müdüresi tarafından Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olarak gösterilmemiş midir?  Zillet ittifakının diğer ortağı kasetle gelen sözde Gandhi’ye gelince; diğer ortaklarından daha cesur gibi görünen bu kişi Hdp ile ittifaklarını eylem ve söylem birlikteliklerini, gönüldaşlıklarını açıkça söylemektedir.  Y-Chp’nin Hdp ile tiyatro salonlarında başlayıp seçim meydanlarına uzanan birlikteliği KABOĞLU eli ile anayasa taslağı hazırlayıp anayasadan Türk kelimesini çıkarmaya ve  ilk dört maddesinin değiştirilebileceğine  kadar varmıştır. Genel başkanımızın Diyanet işleri başkanına eşcinsellikle ilgili açıklamaları nedeniyle destek çıkınca aynı ton ve renk’te ses çıkaran bu üçlü değil midir? Parti yöneticileri her fırsatta darbe çağrısı yapıp genetik kodlarını ortaya koyan; bu ülkenin 52.5 oyla seçilmiş Cumhur Başkanını idam etmekle tehdit eden, 15 temmuz gecesi darbeye karşı çıkıp ülkeyi uçurumun kenarından alan Genel Başkanımıza ağıza alınmayacak sözler söyleyen bu üçlü değil midir? Zillet ittifakının büyük ortağı Y-Chp’nin il başkanı yaptığı açıklamada anlımıza kara çalmaya çalışarak edep seviyesinin dibine düşmüştür. Kendisine hatırlatmak istediğimiz şudur MHP’nin genel başkanları tabutluklarda eziyet çekmiş, mensupları dar ağaçlarında şehit edilmiş, darbeye göğsünü siper etmiş bir davanın Bozkurtlarıdır. Darbe girişimi akşamı tankların arasından yürüyüp, evde televizyonda sözde darbe girişimi takibi yapan, bankamatiklerde kuyruğa girenlerden değiliz. O yüzden bizim alnımız ak gönlümüz paktır. Zillet ittifakıyla alakalı söyleyecek söz çoktur. Ancak konuyu daha fazla uzatmak, lafı sulandırmamak adına Düzce’de Chp’ye gönül vermiş samimi Atatürkçü hemşerilerimizin bu gündemleri yakından takip ettiklerini ve Y-CHP nin bu konumundan rahatsız olduklarını bizler de görmekteyiz. Y-CHP nin gelmiş olduğu bu durum rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatmakta adeta mezarında ters döndürmektedir. Türk milleti ve eski CHP yöneticileri chp nin bir kesim tarafından işgal altında olduğunu görmektedir. Ancak gördüğümüz kadarıyla gözleri kör olan Y-Chp yöneticileri Düzceli hemşerilerimizin  gördüklerini görmemektedir. Milletvekilimiz ’in Düzce için mecliste yaptığı çalışmaları, sahada halkın sesine kulak vermesini ve parti yöneticilerimizin yerelde yaptıkları çalışmaların üstünü örterek kendilerine  prim kazanmayı ummaktadırlar. Bunların anlayışı bu kadardır. Bunlara göre memleket batsın, Düzce yansın yeter ki biz iktidar olalım anlayışından farklı bir bakış açıları yoktur.