BAŞKAN KARANFİL'DEN KURBANLIK BAKIM VE BESLEMESİ İÇİN SON TAVSİYELER

Karanfil yapmış olduğu açıklama şunlara yer verdi                Kurban Bayramına sayılı günler kala kurbanlıklarımızın seçim, bakım, besleme ve barınma konuları daha bir önem arz etmektedir. Zira bakım, besleme ve barınma konularındaki uygun olmayan şartlar tedavi amaçlı ilaç kullanımını zorunlu hale getirebilir.         Gıda olarak değerlendireceğimiz kurbanlılarımız için artık ilaç kullanım seçeneklerimiz iyice daralmaktadır. Kurban bayramına yaklaştığımız bugünlerde gıdada yasal son arınma süresi uzun olan ilaçları kullanamayacak olmamız, dolayısı ile tedavi şansını da zorlayacaktır. Bu süreci birkaç önlem ve dikkatle geçirmek hedefimiz olmalı.        1-Öncelikle sağlıklı hayvanları seçmeliyiz. Dış bakıda ağız-burun akıntısı olmayan tüyleri parlak, yarasız, bakışlar canlı imkan dahilinde bir Veteriner Hekim muayenesinden geçmiş raporlu olan hayvanlar alınmalı.       2-Yeni alınan hayvanlar alınan ortamda tutulmalı ya da aynı ortam şartları oluşturmalı ki solunum ve sindirim sorunları yaşamayalım.      3-Hayvanları bakıp beslediğimiz ortamlarda hava cereyanı olmamalı, ahırlar iyi havalandırılmalı.      4-Hayvan varlığımızın sıkıntılar yaşadığı bu günlerde damızlık değeri olan dişi hayvanlarımızı kurban etmemeli, damızlık değeri olmayan ya da kaybetmiş dişi hayvanların gebelik kontrolleri yapılıp kurban vesilesi ile kurbanlığa ayrılıp verimli hayvanlarımızın sayısı artırma fırsatı olarak süreç değerlendirilmeli.      5-Özellikle sel ve su baskınları yaşadığımız şu günlerde, sel ve su baskını yaşanan araziden hayvanlarımıza gıda amaçlı ot vb. gıda maddelerini tedarik ederken çok dikkatli olmalı, uzman desteği alınmalı, mümkün ise bu alanlardan istifade edilmemeli. Zira bu alanların ortamda yıllarca canlılığını devam ettiren sporlu bakterilerle (ŞARBON,YANIKARA gibi) ki bunlar hayvanlardan insanlara geçen ZOONOZ dediğimiz hastalık etkenleri bulaşık olabileceği hatırda tutulmalı.      6-Kurbanlık beslemenin son bir ayında önerdiğimiz yüksek enerjili yemler, aynı zamanda tırnak ve ayak problemlerinin artması için zemin oluşturmaktadır. Zira bu enerji yemleri(arpa, buğday mısır vb.) hayvanlarımızda gizli asidoz dediğimiz beslenme hastalığını oluşturmakta, tırnaklarda LAMİNİTİS dediğimiz yangıyı oluşturup hassasiyet ve ağrılı yaralar oluşturmaktadır. Bu problemlerin görülmeye başladığı hayvanlarımızda gıdada kalıntı yapmayan fosfor ve E vitaminleri kullanılıp, çayır ve yonca gibi kaba yem oranı rasyonda(gıda karışımlarında) artırılmalı, yemek sodası diye bildiğimiz sodyum bi  karbonat ilave edilmeli, tırnaklara tazyikli soğuk su tutulmalı ki ilaç kullanmak zorunda kalınmasın. Mikrobiyel ve ilaçla kirlenmemiş gıdaların, bereketli kurbanlıkların arzı temennimizdir.