kedi parfümü petshop

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş

İslam’da mübarek gün ve geceler

GÜNDEM 26.12.2024 - 18:52, Güncelleme: 26.12.2024 - 18:52
 

İslam’da mübarek gün ve geceler

İslam’da mübarek gün ve geceler ile kandiller nelerdir? Nasıl değerlendirilmelidir?

Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in (sas) hayatına bakıldığında bazı gün ve gecelere özel önem verilmiş. Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan edinilen bilgiye göre; Cuma gününün Müslümanlar için özel bir önemi vardır. Hz. Peygamber (sas) "Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür." buyurmuştur. Bu itibarla o gün Müslümanların bir araya gelip cuma namazı kılmaları emredilmiş (el-Cum’a, 62/9) namaz öncesinde boy abdesti almaları ve güzel elbiseler giyinip güzel kokular sürünmeleri tavsiye edilerek (Buhârî, Cum’a, 2 [877], 3 [880], 6 [883], 7 [886]) bugün onlar için hidayet vesilesi ve adeta bayram kabul edilmiş, (Buhârî, Cum’a, 37 [935], Müslim, Cum’a, 19 [885]) gün içerisinde duaların mutlaka kabul edileceği bir anın bulunduğu haber verilmiştir. (Buhârî, Cum’a, 37 [935]) Zilhicce ayının ilk dokuz günü de önemli günlerdendir. Bu günlerde oruç tutmak -Arafat’ta vakfe yapmakta olan hacılar dışında- sünnettir. Zira Peygamberimiz (sas) “Allah katında şu on günde işlenecek sâlih amelden daha değerli bir amel yoktur.” buyurarak Zilhiccenin ilk dokuz gününü oruçlu geçirmiştir. (Ebû Dâvûd, Savm, 61 [2437-2438]) Zilhicce’nin dokuzuncu günü olan arefe gününün de ayrı bir önemi vardır. Hz. Peygamber (sas) bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak “Arefe günü tutulacak orucun önceki ve sonraki senenin günahlarına keffâret olacağını Allah’tan ümit ediyorum.” (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]) buyurmuştur. Ramazan ve Kurban bayramı günleri ve geceleri de mübarek zaman dilimlerindendir. Hadis-i şerifte bu günlerin Allah Teâlâ tarafından Müslümanlara bayram kılındığı bildirilmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 244 [1134]) Bu gecelerde ihlasla yapılan duaların reddedilmeyeceği rivayet edilmiştir. (Abdurrezzâk, Musannef, 4/317 [7927]) Ayrıca Peygamberimiz (sas) pazartesi ve perşembe günleri, kamerî ayların 13. 14. ve 15. günleri, Şevvâl ayından altı gün ve Muharrem ayında oruç tutmuş ve oruçlu geçirilmesini de tavsiye etmiştir. (bk. Müslim, Sıyâm, 194-198, 203, 204; Ebû Dâvûd, Savm, 61 [2437), 68 [2449], 69 [2451]) Bunların dışında halk arasında kandil olarak isimlendirilen bazı geceler daha vardır ki bunlardan bir kısmının önemine ayet ve hadislerde işaret edilmiş, diğerleri de ibadet etme, şükretme ve bir anma vesilesi olarak toplum tarafından kabul görmüştür. Bu gecelere “kandil” denilmesi, Osmanlı döneminde bu gecelerde camilerin kandille aydınlatılması sebebiyledir. Kandil geceleri şunlardır: Kadir gecesi, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gecedir. Bu gece, Kadir sûresinde “bin aydan daha hayırlı” olarak nitelendirilmiştir. Hz. Peygamber (sas) de Kadir gecesinde, inanarak ve mükâfatını ancak Allah'tan bekleyerek namaz kılanların geçmiş günahlarının affedileceğini müjdelemiştir. Mevlid gecesi, Peygamberimizin (sas) doğum yıl dönümü olan Rebîulevvel ayının on ikinci gecesidir. Kur’an ve Sünnet’te bu gecede yapılması özel olarak emir ya da tavsiye edilen bir ibadet şekli yoktur. Bununla birlikte Müslümanlar, Allah Resûlü’ne olan muhabbetleri nedeniyle mevlid kandilinin gece ve gündüzünü nafile ibadetlerle ihya ederler. Regaib gecesi, üç ayların başladığını vurgulamak ve toplumda farkındalık oluşturmak için ihya edilen Receb ayının ilk cuma gecesi kutlanır. Kur’an-ı Kerim’de, saygı gösterilmesi istenen ve savaşmanın yasaklandığı aylardan biri de Receb ayıdır. (bk. el-Bakara, 2/217; el-Mâide, 5/2; et-Tevbe 9/5, 36) Hz. Peygamber’in (sas) belirli bir gün belirtmeden bu ayda oruç tuttuğuna dair rivayetler bulunmaktadır. (bk. Ebû Dâvûd, Savm, 55 [2430]) Ancak Receb ayının her günü oruç tuttuğuna ve Regaib gecesine mahsus namazın olduğuna dair kaynaklarımızda sahih bir rivâyet bulunmamaktadır. (İbnü’l-Cevzî, el-Mevzû‘ât, 2/434-438, 576-580) Miraç gecesi, Receb ayının yirmi yedinci gecesinde yâd edilmektedir. Bu gecede Hz. Peygamber (sas) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya götürülmüş (el-İsrâ, 17/1) ve oradan da miraca yükseltilmiştir. Beş vakit namaz bu gece farz kılınmıştır. (Buhârî, Salât, 1 [349]) Ayrıca Allah’a şirk koşulmadığı sürece ümmetin günahlarının bağışlanacağı müjdesi de miraçta verilmiştir. (Müslim, Îmân, 279) Bu geceye özel bir ibadet olmasa da Müslümanlar miraç kandilinin gecesini ve gündüzünü asırlardır nafile ibadetlerle ve anma programlarıyla ihyâ etmektedirler. Mü’minlerin mi’racı olan beş vakit namazın bu gece onlara hediye edilmesinin sevincini yaşamak, Mescid-i Aksâ’nın Müslümanlar için mübarek ve mukaddes olduğu şuurunu devam ettirmek ve gelecek nesillere bilinç kazandırmak için İsrâ ve Mi’rac hadisesi yâd edilmektedir. Berat gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesidir. Bu gecede ibadetle meşgul olunması, gündüzünde oruç tutulmasına dair rivayetler bulunmakta ve Allah Teâlâ’nın kullarının günahlarını bağışladığı haber verilmektedir. (İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 191 [1388]; Tirmizî, Savm, 39 [739]) “Berat” ismi de günahların affedilmesi anlamına gelir. Kandil gecelerinde gerçekleşen önemli hadiseler sebebiyle Müslümanlar, Allah’a şükürlerini ifade etmek ve bu önemli hadiseler hakkında farkındalık oluşturmak için bu geceleri ihyâ etmektedirler. Bu geceler, Müslümanların tövbe istiğfar edip dua etmeleri, kaza veya nafile namaz kılıp oruç tutmaları, Kur’an okuyup dinlemeleri, sadaka vermeleri, sıla-i rahim yapmaları gibi salih amellere ve maddî-manevî dayanışma içerisine girmelerine birer vesiledir. Bu tür zamanlarda oluşan manevî atmosfer, inananların maneviyatını güçlendirdiği gibi pek çok insanın günahtan el çekmesine de zemin hazırlamaktadır. Bu bağlamda kandil geceleri insanların camiyle buluşmaları ve dinin emir ve yasaklarını öğrenmeleri açısından da değerlidir. Ayrıca bu geceler, birlik ve beraberliğimize katkı sağladığı gibi toplumsal bir bilinç ve şuur oluşmasına da vesile olmaktadır. Öte yandan ibadetleri sadece bu gecelerde yoğunlaştırmak ve diğer zamanlarda bütünüyle terk etmek de yanlış bir davranıştır. Zira Hz. Peygamber (sas) “Gücünüz nispetinde (nafile) amel ediniz. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az olsa da devamlı olanıdır.” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Salât, 315 [1368]) Dolayısıyla önemli olan, düzenli ve devamlı ibadet etmektir. Bununla birlikte mübarek gün ve geceler vesilesiyle yapılan faaliyetler, gayrimeşru eğlence kültürüne malzeme edilmemeli ve manevi anlamlarına halel getirecek davranışlardan uzak durulmalıdır.
İslam’da mübarek gün ve geceler ile kandiller nelerdir? Nasıl değerlendirilmelidir?

Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in (sas) hayatına bakıldığında bazı gün ve gecelere özel önem verilmiş. Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan edinilen bilgiye göre;

Cuma gününün Müslümanlar için özel bir önemi vardır. Hz. Peygamber (sas) "Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür." buyurmuştur.

Bu itibarla o gün Müslümanların bir araya gelip cuma namazı kılmaları emredilmiş (el-Cum’a, 62/9) namaz öncesinde boy abdesti almaları ve güzel elbiseler giyinip güzel kokular sürünmeleri tavsiye edilerek (Buhârî, Cum’a, 2 [877], 3 [880], 6 [883], 7 [886]) bu gün onlar için hidayet vesilesi ve adeta bayram kabul edilmiş, (Buhârî, Cum’a, 37 [935], Müslim, Cum’a, 19 [885]) gün içerisinde duaların mutlaka kabul edileceği bir anın bulunduğu haber verilmiştir. (Buhârî, Cum’a, 37 [935])


Ramazan ve Kurban bayramı günleri ve geceleri de mübarek zaman dilimlerindendir. Hadis-i şerifte bu günlerin Allah Teâlâ tarafından Müslümanlara bayram kılındığı bildirilmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 244 [1134]) Bu gecelerde ihlasla yapılan duaların reddedilmeyeceği rivayet edilmiştir. (Abdurrezzâk, Musannef, 4/317 [7927])

Ayrıca Peygamberimiz (sas) pazartesi ve perşembe günleri, kamerî ayların 13. 14. ve 15. günleri, Şevvâl ayından altı gün ve Muharrem ayında oruç tutmuş ve oruçlu geçirilmesini de tavsiye etmiştir. (bk. Müslim, Sıyâm, 194-198, 203, 204; Ebû Dâvûd, Savm, 61 [2437), 68 [2449], 69 [2451])

Bunların dışında halk arasında kandil olarak isimlendirilen bazı geceler daha vardır ki bunlardan bir kısmının önemine ayet ve hadislerde işaret edilmiş, diğerleri de ibadet etme, şükretme ve bir anma vesilesi olarak toplum tarafından kabul görmüştür. Bu gecelere “kandil” denilmesi, Osmanlı döneminde bu gecelerde camilerin kandille aydınlatılması sebebiyledir. Kandil geceleri şunlardır:

Kadir gecesi,

Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gecedir. Bu gece, Kadir sûresinde “bin aydan daha hayırlı” olarak nitelendirilmiştir. Hz. Peygamber (sas) de Kadir gecesinde, inanarak ve mükâfatını ancak Allah'tan bekleyerek namaz kılanların geçmiş günahlarının affedileceğini müjdelemiştir.

Mevlid gecesi,

Peygamberimizin (sas) doğum yıl dönümü olan Rebîulevvel ayının on ikinci gecesidir. Kur’an ve Sünnet’te bu gecede yapılması özel olarak emir ya da tavsiye edilen bir ibadet şekli yoktur. Bununla birlikte Müslümanlar, Allah Resûlü’ne olan muhabbetleri nedeniyle mevlid kandilinin gece ve gündüzünü nafile ibadetlerle ihya ederler.

Regaib gecesi,

üç ayların başladığını vurgulamak ve toplumda farkındalık oluşturmak için ihya edilen Receb ayının ilk cuma gecesi kutlanır. Kur’an-ı Kerim’de, saygı gösterilmesi istenen ve savaşmanın yasaklandığı aylardan biri de Receb ayıdır. (bk. el-Bakara, 2/217; el-Mâide, 5/2; et-Tevbe 9/5, 36) Hz. Peygamber’in (sas) belirli bir gün belirtmeden bu ayda oruç tuttuğuna dair rivayetler bulunmaktadır. (bk. Ebû Dâvûd, Savm, 55 [2430]) Ancak Receb ayının her günü oruç tuttuğuna ve Regaib gecesine mahsus namazın olduğuna dair kaynaklarımızda sahih bir rivâyet bulunmamaktadır. (İbnü’l-Cevzî, el-Mevzû‘ât, 2/434-438, 576-580)

Miraç gecesi,

Receb ayının yirmi yedinci gecesinde yâd edilmektedir. Bu gecede Hz. Peygamber (sas) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya götürülmüş (el-İsrâ, 17/1) ve oradan da miraca yükseltilmiştir. Beş vakit namaz bu gece farz kılınmıştır. (Buhârî, Salât, 1 [349]) Ayrıca Allah’a şirk koşulmadığı sürece ümmetin günahlarının bağışlanacağı müjdesi de miraçta verilmiştir. (Müslim, Îmân, 279) Bu geceye özel bir ibadet olmasa da Müslümanlar miraç kandilinin gecesini ve gündüzünü asırlardır nafile ibadetlerle ve anma programlarıyla ihyâ etmektedirler. Mü’minlerin mi’racı olan beş vakit namazın bu gece onlara hediye edilmesinin sevincini yaşamak, Mescid-i Aksâ’nın Müslümanlar için mübarek ve mukaddes olduğu şuurunu devam ettirmek ve gelecek nesillere bilinç kazandırmak için İsrâ ve Mi’rac hadisesi yâd edilmektedir.

Berat gecesi,

Şaban ayının on beşinci gecesidir. Bu gecede ibadetle meşgul olunması, gündüzünde oruç tutulmasına dair rivayetler bulunmakta ve Allah Teâlâ’nın kullarının günahlarını bağışladığı haber verilmektedir. (İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 191 [1388]; Tirmizî, Savm, 39 [739]) “Berat” ismi de günahların affedilmesi anlamına gelir.

Kandil gecelerinde gerçekleşen önemli hadiseler sebebiyle Müslümanlar, Allah’a şükürlerini ifade etmek ve bu önemli hadiseler hakkında farkındalık oluşturmak için bu geceleri ihyâ etmektedirler. Bu geceler, Müslümanların tövbe istiğfar edip dua etmeleri, kaza veya nafile namaz kılıp oruç tutmaları, Kur’an okuyup dinlemeleri, sadaka vermeleri, sıla-i rahim yapmaları gibi salih amellere ve maddî-manevî dayanışma içerisine girmelerine birer vesiledir. Bu tür zamanlarda oluşan manevî atmosfer, inananların maneviyatını güçlendirdiği gibi pek çok insanın günahtan el çekmesine de zemin hazırlamaktadır. Bu bağlamda kandil geceleri insanların camiyle buluşmaları ve dinin emir ve yasaklarını öğrenmeleri açısından da değerlidir. Ayrıca bu geceler, birlik ve beraberliğimize katkı sağladığı gibi toplumsal bir bilinç ve şuur oluşmasına da vesile olmaktadır.

Öte yandan ibadetleri sadece bu gecelerde yoğunlaştırmak ve diğer zamanlarda bütünüyle terk etmek de yanlış bir davranıştır. Zira Hz. Peygamber (sas) “Gücünüz nispetinde (nafile) amel ediniz. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az olsa da devamlı olanıdır.” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Salât, 315 [1368]) Dolayısıyla önemli olan, düzenli ve devamlı ibadet etmektir.

Bununla birlikte mübarek gün ve geceler vesilesiyle yapılan faaliyetler, gayrimeşru eğlence kültürüne malzeme edilmemeli ve manevi anlamlarına halel getirecek davranışlardan uzak durulmalıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber380.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.