Ekleme
Tarihi: 12 Ekim 2022 - Çarşamba
Türkiye, Kanada ve Peru tarafından yapılan girişimler sonucunda, kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve onların insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 11 Ekim, “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilan edildi.
Dünyadaki bütün çocuklar oyun oynamaktan hoşlanır. Tatlı çikolatalı gıdalardan, oyun parklarından çizgi film seyretmekten zevk alırlar. Erkek çocuklar futbol oynamayı tercih ederken,kız çocukları oyuncak bebekle oynamaktan zevk alır.
Dünyanın neresinde olursa olsun bütün çocukların ortak özellikleri vardır. Bu masum yüreklerin tek ortak özellikleri de sevgi ve ilgiye ihtiyaç duymalarıdır. Yine dünyadaki tüm çocuklar küçük şeylerden mutlu olmayı bilirler. Bütün çocuklar masum ve iyi kalplidirler. Eğlenmeyi, neşeli olmayı severler. Onların masum yüzü gülünce bizlerde ister istemez güleriz hep gülsünler mutlu başarılı olsunlar isteriz, bazı istisnalar hariç. Evet, 11 Ekim “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilan edildi. Edilmesine ama bizim ülkemizde ki kız çocukları çocukluklarını yaşayabiliyorlar mı? Elbette hayır. Hele ki kırsalda ki kızlarımız henüz 12-13 yaşlarında ellerinde oyuncak bebek, defter kalem tutması gerekirken çok acı bir gerçek var ki kucağında kendi bebeğini tutuyor. Çocukluğunu yaşamasına izin, verilmeden babası hatta dedesi yaşındaki kocaya verilen bu küçük kız çocuklarının tüm hakları zaten ailesiyle birlikte elinden alınmış olur. Elbette karşı değilim her bireyin ister kız ister erkek olsun, hepsinin sorumluluklarını bilmeleri gerekiyor. Ev işlerinde ya da başka alanlarda büyüklerine yardım ederek başkasına muhtaç olmayan kendine güvenen bir birey yetiştirmek için kendi ölçüleri nispetinde bir takım işleri öğrenmeleri gerektiğine inanıyorum. Ama bazı aileler yazık ki bu ölçüyü kaçırıp küçük yaşta ki kız çocuklarını her alanda çalıştırıyorlar. Bazıları Pazar tezgâhında bazıları tarlada bazıları ev işleri yapan bu yavrucakların oyun çağında olduğunu unutan aileler bu kız çocuklarının omuzlarına bindirilen ağır yükle ergenliğe geldiklerinde bu yükü daha da katlayarak artırıyorlar.
Bunun sonucunda kız çocukları çocukluklarından mahrum bırakılarak mutsuz gelecek beklentisinden uzakta büyüyorlar…
Ayrıca henüz çocuklar arasında başlayan bu adaletsiz görev dağılımı kadınların ve kız çocuklarının daha fazla iş yüklenilmesi gibi cinsiyete dayalı klişeleri de besleyerek bu klişelerin nesiller arasında aktarımını kolaylaştırıyor. Eğitim elbette son derece önemli ancak o da tek başına yeterli değil. Kız çocuklarının aynı zamanda cesaretlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kendilerine dayattığı rollerin dışına çıkmaları gerekir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi, ülkelerin çoğunun onayladığı, çocukların temel haklarını özgürce kullanabilmeleri için hazırlanmıştır. Çocukların en doğal haklarından olan eğitim, sağlıklı bir çevrede yaşayabilme gibi hakları için gerekli maddi ve manevi ihtiyaçları sağlanmaya çalışılmaktadır. Buna rağmen çocuk hakları ihlal edilen ülkeler de bulunmaktadır. Savaş durumda olan veya ekonomik sıkıntı çeken ülkelerde çocuklar temel hak ve özgürlüklerini yaşamakta çok büyük sorunlar yaşadıkları acı bir gerçek. “Unutmamak gerekir ki dünya’yı çocuklar kurtaracak” daha bilinçli eğitimli geleceğe güvenle bakan gerçek haklarından faydalanan çocukluklarını tam olarak mutlulukla, sevgiyle yaşayan özgür kendine güvenen kendini ve ülkemizi geleceğe umutla taşıyan kızlarımızın çocuklarımızın olması dileğiyle sevgiyle kalın…