Ulusal egemenliğimizin 102’nci yılını kutlamanın mutluluğunu yaşadığımız bugünün bir başka önemi ise Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu anlamlı günü çocuklara armağan etmesidir. Aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin canı pahasına kurtuluşa erdirdiği vatanımızın yönetim şekli, yine canını siper edenlere verildiği gündür 23 Nisan. Ata’mızın, ulusal egemenliğin üzerinde başka bir güç olamayacağını bütün dünyaya haykırdığı gündür 23 Nisan. Bizlere düşen görev, bu kutlu amacı yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır.
Ulusal egemenliği ya da milli egemenliği daha iyi anlamak için milli egemenliğin nasıl kazanıldığını ve bunu sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün söz ve uygulamalarını iyi analiz etmemiz gerekmektedir. Büyük Önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir
Asıl bayram olarak kutlamamız gereken ulusal egemenlik kavramı; çocuk şenlikleri, eğlence programları arasında unutulup gidiyor. Oysa "Ulusal Egemenlik" Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık nedenleri arasında önemli yer tutar. Bu yüzden ilk resmi ve en büyük bayramımızdır. Bu bayramda eğlenmek, oyun oyuncakla meşgul olmak çocuklarımızın elbette en doğal hakkıdır. Fakat asla unutulmaması gereken, "Ulusal Egemenliği" olmayan ülkelerin çocuklarının yarınlarında bayram coşkusunu yaşamak diye bir olgunun olmayacağıdır. Yüce Atatürk, çocuklara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanları her ne kadar çocuklara armağan etmişse de, ulusal egemenlik kavramını unutun dememiştir. Çocuklar, 23 Nisan’ın kendileri için neden bayram olduğunu, neden kutladıklarını bilmeleri gerekir. Burada vurgulanması gereken asıl kavram "Ulusal Egemenlik" olmalıdır. Esas amaç, millî egemenlik fikrinin genç nesillerce, ruhunda ve anlamında gönülden benimsenmesi ve onu yaşatmasıdır.
23 Nisan, 19 Mayıs’la başlayan Kuva-yı Milliye hareketinin bir milletin kurtuluş mücadelesinin finali niteliğindedir. Meydana çıkan eserin kıymetini anlamak için o yolda verilen mücadeleleri hatırlamamız ve bunu çocuklarımıza anlatmamız gerekir. İşte o zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a neden çıktığı, belleklere çok daha iyi kazınmış olacaktır. Her türlü olumsuz şartlara rağmen, toprakları işgal altında yakılmış yıkılmış bir ülkenin yepyeni bağımsız bir devlete kavuşması, dünya tarihine de örnek olmuştur. Bu gurur verici tabloyu çocuklarımıza neden daha güzel anlatmıyoruz? Yüce Atatürk, yarınımızın geleceği çocuklarımıza bu bayramı armağan ederken, bugünün gençlerini ve yarının büyüklerini işaret etmiştir. Hayatımızın her anında gurur duyduğumuz çocuklarımız, okuyan, araştıran ve ne yapacağını her zaman bilen birer birey olmaları için biz ailelere de büyük görev düşmektedir. Çünkü ülkesini seven, halkı için özveriyle çalışan, Atatürk ilkelerine bağlı çocuklar, en büyük hazinedir
Tertemiz, ahlaklı ve bilimin ışığında yetişen nadide çiçeklerimizi, ülkemizi ve toplumumuzu hak ettiği çağdaş seviyeye kavuşturacak azme ve iradeye de sahiptirler.
Bütün çocuklarımızın gelecekleri aydınlık, hayalleri gerçek olsun. DAHA AYDINLIK YARINLARA 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı kutlu olsun.