Yine hüzünlü bir Kasım ayı geldi çattı. Ama gururluyuz. En büyük devlet adamı olarak 20. yüzyıla damgasını vurmuş, 21. yüzyıl için de tek aday olan Atamızı bir kez daha boğazımız düğüm düğüm özlemle anıyoruz. Yıl 2020, aradan tam 82 yıl geçti. Özlemi her geçen gün biraz daha katlanarak artmakta. Sen rahat uyu Atam! Emanetini çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz. Aklımızda fikirlerin, kalbimizde sevgin hiç bitmeyecek… Her 10 Kasımda olduğu gibi… Bugünde Sosyal medyada gazetelerde yine yeniden Atam izindeyiz” Seni özlüyoruz” Senin yolundan yürüyecek, emanetlerine sahip çıkacağız gibi manşetler atacağız. Oysa ki Atatürk sadece bir güne sığmayacak kadar büyük bir lider, geleceği gören yolumuzu aydınlatan ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkartan yaşamı boyunca ulusu için çalışmış dünya da ki en nadir liderlerden biridir. Ömrü yettiğince bize kazandırdığı devrimlerle ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkartmıştır. Atatürk’ü önce tanımalı ardından yurdumuz ve Türk Ulusu için yaptıklarını anlamalı ve anlatmalıyız. Ne yazık ki, Atatürk'ü bizlere ya doğru dürüst anlatamadılar, ya da biz anlayamadık. Kimileri Atatürk'ü, ya ölüm yıldönümlerinde doğum- ölüm tarihlerine ilişkin çocukluk dönemini anlattılar, ya ölüm yıldönümlerine getirilen yasaklarla yas tutturdular, ya da duvara asılan resim, heykel ve büstten ibaret olarak gördüler. Elbette Atatürk'ün her yıl ölüm yıldönümü Türk milleti için hüzün olmakla birlikte, aynı zamanda gurur duyduğumuz bir gün olması gerektiği düşüncesi hep geri plana atıldı. Neden Gurur? Çünkü Atatürk hep fikirleriyle yaşadı. Getirdiği devrimleriyle, koyduğu prensipleriyle milletimize ve mazlum milletlere yol gösterici bir lider, 20. yüzyıla damgasını vuran en büyük devlet adamı oldu. Dünya da böyle bir lidere acaba kaç ülke sahiptir, ya da sahip olabildi? Allah böyle bir lideri, bir tek Türk milletine ve bu ülkeye nasip etmiştir Dünya da her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir." "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” 10 Kasım sadece Mustafa Kemal Atatürk’ü anma günü değil, O’nun eserlerini geliştirerek geleceğe taşıma azmimizi yinelediğimiz bir gündür. Yolumuzu da, kendisinin akıl ve bilimi temel alan düşünce sistemi aydınlatmakta, karşılaştığı bütün güçlükleri yenmesini bilen direnci, bize güç vermektedir. ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen Atatürk’ün fikir ve ideallerinin ışığında, onurlu bir gelecek, huzurlu bir toplum ve kimsesizlerin kimsesi olan bir Cumhuriyet hedefimizi gerçekleştireceğimize olan inancımız tamdır. Atatürk’ün bizlere bıraktığı en büyük miras olan Türkiye Cumhuriyeti, birlik, beraberlik ve bütünlük içinde özgürlüklerine sahip çıkan vatandaşlarımızın, geleceğimizin teminatı gençlerimizin kararlılığıyla sonsuza kadar yaşayacak, çağdaş dünyada hak ettiği yere yükselecektir. Her Ulusun tarihinde kahramanlar yatar. Bizim Cumhuriyet tarihimizin gelmiş geçmiş en büyük kahramanlarının başında ise Mustafa Kemal Atatürk gelir… Her 10 Kasım'da olduğu gibi bu 10 Kasım'da da Atamıza olan bağlılığımızı, sevgimizi, ortak düşünce ve duygularla bir kez daha dile getiriyor, büyük önderimizi özlemle, saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyor sonsuza kadar emanetlerinin bekçisi olacağımıza söz veriyoruz.”