BİR MAVİ IŞIK DA SİZ YAKIN...
2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’ne dikkat çekmek için Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Galata Köprüsü dahil olmak üzere pek çok yer gece mavi ışıklarla aydınlandı.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle gündeme geliyor.
Otizm tam olarak ruh hastalığı olmamak ile birlikte, belirtileri o yönde ilerliyor. Son bilgilere göre her 68 çocuktan birinde bu hastalık görülmekte. Otizm doğuştan gelen ya da yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan, kişilerle iletişim kurmayı zorlaştıran ve engelleyen, karmaşık nöro-gelişimsel bozukluk olarak tarif edilir. En büyük belirtileri sürekli gözlerini kaçırarak göz kontağı kuramama, yaşıtları ile iletişim kuramama, diğerleri ile herhangi bir paylaşım, oyun, eğlence, ilgi ve başarıyı paylaşamamaktır. Empati eksikliği yaşayan otistik bireyler, diğer insanların acı ve üzüntülerini anlamada sıkıntı çekebiliyorlar. Sohbet etmede zorluk, konuşmayı sürdürmede zorlanma, kalıplaşmış sürekli tekrarlanan konuşmalar, istediğini yaptırma ısrarı, rutine sıkı bağlılık en sık karşılaşılan durumlardan başında gelir. Yapmış olduğum görev gereği UTEF Uluslararası Tüm Engelliler Yaşlılar Kimsesizler Federasyonu ve Leman Gebizli Tüm Engellilere Umut Işığı Derneği olarak karşılaşmış olduğumuz durumlarda ailelerin, çocuklarının ne zaman nerede ne yapacaklarının belli olmadığından dolayı son derece tedirgin olduklarını ve aileyi de psikolojik olarak etkilediğini gözlemlemiş bulunmaktayım. Bireylerin hayatını olabildiğince az etkilemesi için kilit nokta ise erken tanı. Yani küçük detayları önemseyerek otizmli bireylerin hayatında büyük fark yaratmanın yolu, uyarıcı olabilecek belirtilerin dikkate alınmasından geçer.
Otizm 1,5 – 2 yaş arasında iletişim sorunu ile ortaya çıkmaktadır. Bebek 9-10 aylıkken herhangi bir ses çıkarmıyor ise, anne babayla iletişim kurmaya çabalamıyorsa, adı söylendiğinde dönüp bakmıyorsa, 16. aya geldiğinde tek kelime bile söylemiyorsa, otizmden şüphelenmek gerekiyor.
Otizmli çocukların büyük kısmında farklı seviyelerde zeka geriliği görülse de, normal otizmli çocuklar da vardır. Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, bu özel çocuklarımız dünyayı algılamakta ortak bir zorluk çekerler. Aslında her otizmli başlı başına farklı bir tanıdır. Hepsi farklılık gösterir..
Otizm bütün toplumu ilgilendiren bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık ancak toplumsal dayanışma ve hoşgörü ile hafifletilebilir. Daha yaşanılabilir bir dünya için, özellikle otizmli çocuklarımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nü toplumda duyarlılık ve farkındalık oluşturmasını, hep beraber deniz ve gökyüzünün rengine bürünerek, otizm için mavi bir ışık yakacağımız yarınlar diliyorum.