Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 81. Yıldönümünde, Ata’mızı tekrar özlem, saygı ve rahmetle anıyorum. Ata’mızın Türk Kadınına verdiği değeri anlamak ve yaşatmak her Türk Kadınının boynunun borcu olduğunu düşünmekteyim. Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” sözü gerçekten kadına verdiği değeri ve önemi göstermeye yetiyor. Öyle ki dünyada kadının bir değeri, kıymeti yok iken küllerinden henüz yeni doğmuş bir milletin kadınlarına, dünyada ilk defa “seçme ve seçilme hakkı” vererek kadının baş tacı edildiği yerdir Cumhuriyet. Ve kadını bir devlette baş tacı eden kişi ise Mustafa Kemal Atatürk’tür. Tüm bunlardan ötürü, Ülkemizin Kurucusunu rahmetle anmak için ve yanan meşaleyi 11 Kasım’da devralmak için, 10 Kasım günü gidemediğimiz Anıtkabir’e 11 Kasım’da ziyaret gerçekleştirdik. 11 Kasım’da dahi Anıtkabir’de insan seli vardı. Ata’mıza duyulan özlem Anıtkabir’deki devasa yoğunluktan kolayca anlaşılıyordu. Bir Cumhuriyet kadını olarak ve kendini Cumhuriyet Kadını olarak gören her kadının, Ata’mızın bizlere sunduğu haklara ve özgürlüklere her daim sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hakkımıza sahip çıkmaz isek hakkımıza karşı en büyük haksızlığı yapmış oluruz. Ve daha da önemlisi tüm bu hakların gelecek nesle aktarılması için meşaleyi elimizden düşürmemeliyiz. Her daim en yukarda tutmalıyız. Hele ki kadına şiddetin arttığı bu günlerde, bu haklarımıza daha da sıkı sarılmalıyız. Bağımsızlığımızı ve hürriyetimizi bizlere kazandıran Ata’mızı sadece 10 Kasımlarda ve Bayramlarda değil her gün ve her an anmalıyız diyorum ve hepinize sağlıklı güzel günler diliyorum.