Benciliğin ‘’Ego’’ olarak isimlendirildiği bu günlerde böyle insanların çoğalması beni üzdüğü için bu yazıyı üzüntümden dolayı yazıyorum. Elindekiyle yetinmeyi unutan hırslı insanlar ve ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Bu insanlar hırslarının kurbanı olmaktalar. Kendilerinden başka kimseyi görmezler. Birçok kişinin yakalandığı iktidar hırsı, başarma hırsı ve ego (bencillik) hırsı Dünya’yı çekilmez hale getirmiştir. Böyle insanlar ego ’ya bürünerek kendini kaybetmiş. Yaratılış amacından çıkmaktalar. Günümüzde en büyükten, en küçüğe kadar herkeste bir hırs oluşmuş, Ego tavan yapmış durumda ‘’şunu yaptı, onu bunu aldı, eşi şöyle güzel yetenekli, zengin, güzel, başarılı, v.b. gibi pek çok ayrıntılarla kendilerine, aile, arkadaş ve toplumda hayatı zehir eden, başarma hırsıyla bir takım yanlışlara kapılan, Ego’larının ve hırslarının esiri olan, birçok kişiyi görüyorum. Egoizmi yaşam felsefesi haline getirmişlerdir. Her şey egoları üzerine olmuş. Böyle insanların başkalarına yararı olmaz. Kendilerine bile zararları vardır. Hırs onları yer bitirir.
Etrafımda bu kişileri gözlemlediğim zaman daima iyiyi oynayan, herkes tarafından kabul görmek için yapmacık hareketlere bürünen, saygın olabilmek isminden bahsettirmek için benliğinin esiri olan bu kişiler her istediklerinin çaba göstermeden olmasını beklerler. Bir işle uğraşmazlar. Ya da uğraştıkları işi tam yapmazlar.
Meyveli ağaç eğilir. Meyvesiz boş ağaç dik durur. İşte insanlar kendilerini geliştirdikçe öğrendikçe bencillikten kurtulur. Bilgili insan cahillikten ve egodan kurtulur. Mütevazı ve kanaatkâr olmayı benimser. Hırs ise iktidar arzusu ve rekabetle beslenir kıyaslama olmadan var olamaz. Bazı rekabetler güzeldir. Dozajında olursa insanı başarıya götürür. Hırs başarısızlığa sürükler. Azim başarıya. Bu iki kelime arasındaki farkı anlamak çok mühimdir. İnsanların depresyon gibi bunalımlara girmemeleri için hırslarını yenmeleri gerekir. ‘’Ağacı kurt insanı dert bitirir’ ’derler. Hırs insanı içten içe kemirir. Kendine de başkalarına da zarar veren bir kişilik ortaya çıkar. İnsanın kendi kendine dolayısıyla etrafına zulmetmeye başlamasıdır. Elbette bir tür rahatsızlık olan bu durumda kişi kendi kendini yer bitirir. Mutsuzluk, huzursuzluk, sağlık sorunları bunun gibi pek çok sebepler ortaya çıkar. Hırs bir geminin yelkenini şişiren yele benzer. Fazlası gemiyi batırır, normali geminin yerinde durmasını sağlar. Tüm bu olumsuz durumları yaşamamak adına BAŞKASI OLMA KENDİN OL!
Şarkıcı Tarkan’ın sevdiğim şarkılarından olan Başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin sözü ne kadar güzel ve anlamlı; İşte o zaman; Kendinle, ailenle, dost ve arkadaşlarınla bir sorunun kalmaz ve çok daha başarılı olursun. Önemli olan başarıya giden yolda düşmeden, incinmeden ve incitmeden yürümektir. YUNUS Emre’nin ‘’Bir olalım, diri olalım, iri olalım’’ sözünü asla aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Eskiden VEFA vardı, sevdiklerimize veda nedir? Bilmezdik. Hatırlamak, arayıp, sormak, gönül almak vardı. İnsan kendini düşüncelerinin esiri etmemeli. Kendini yiyip bitiren düşüncelerden sanat veya herhangi bir zanaat yaparak kurtulabilir. Şiire, şarkıya, türküye, sohbete, arkadaşa, seyahate, kitaba, gökyüzüne, ağaca, toprağa, müziğe ve en önemlisi de duaya ihtiyacı vardır. Bunlar hayatımızda olduğu sürece bir de şükretmesini biliyorsak ne ala. Hayatın hep güzel yüzünü görürüz. Sahip olduklarımızın aslında yeterli hatta fazla bile olduklarını hissederiz. Peynir ekmek ziyafet olur. Bir oda saray olur.
O halde son söz kibirli, hırslı, egolu insanlara hitaben, toprak gibi ol. Üstüne basılsa da tüm tevazuunla tüm tohumları yeşertmeye devam et. Sen yeşert ki bir gün yeşerttiklerin tohum olarak sana geri dönsün. Ayağa kalkarsan hizmet aşkıyla kalk, Eğer konuşacaksan hizmet aşkıyla konuş, oturacağın zaman saygı ile otur ki saygı göresin. Hepinize saygı sevgi dolu güzel günler diliyorum.