Bugün aramızdan ayrılışının 83. yıldönümü dolayısıyla andığımız, sonsuz saygı ve minnet duyduğumuz, o büyük insan, eşsiz dahi ve kahraman Mustafa Kemal ATATÜRK, işte bu koşullarda halkıyla bütünleşerek, Kurtuluş Savaşını kazanmış ve emperyalizme tarihi boyunca unutamayacağı bir yenilgiyi tattırmıştır. Her 10 Kasım'da şükranla andığımız bu büyük asker, büyük siyasetçi, büyük devrimci, büyük devlet adamı Mustafa Kemal ATATÜRK yeni ve çağdaş bir ulus yaratmanın gereği olarak, Cumhuriyeti kurmuş, toplumun başöğretmeni olmuş, pek çok devrimin öncüsü olmuştur. Yüce ATAM kurduğun Cumhuriyet, gösterdiğin hedefler bizler için değişmez ve şaşmaz ilkelerdir. Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olmayacaktır.
20. yüzyılın ilk çeyreği, işgalin, esaretin, çaresizliğin ve ihanetin iç içe geçtiği bir dönemdi. Sevr antlaşması, son savunma hattı olan ANADOLU yarımadasının da parçalanmasını dayatıyordu. Kısacası yok olmanın eşiğine getirilmiş koskoca bir imparatorluğun, tabutuna çakılan son çiviydi.
Büyük ATATÜRK, eşsiz insan, bu topraklar üzerinde senden aldığımız emaneti, bilimin yol göstericiliğinde daha da yükseklere taşıyacağımıza söz veriyoruz. Bu topraklarda, kadınıyla erkeğiyle omuz omuza, onurlu ve saygın, çağdaş, birer yurttaş olarak yaşamanın bedeli neyse ödemeye hazırız.
Yüce ATAM, tapusu kan, acı ve gözyaşı olan bu topraklar, bu vatan, sonsuza
kadar var olacaktır. Bu bizim varlık nedenimizdir.
Bir kez daha Ata'mızı en derin minnet, şükran, sevgi ve saygılarımızla
anıyoruz...