Bu yazıyı yazmak benim için son derece zor olsa da yazmak istedim.
Bundan sadece 27 gün önce ani bir kalp krizinden dolayı en sevdiğimi UTEF Uluslararası Tüm Engeliler Yaşlılar Kimsesizler Federasyonu Genel Başkanımız ve benim can yoldaşım
Sevgili eşim aramızdan uçtu gitti. Oysa ki önümüzde çok uzun yıllar vardı ve birlikte yaşlanacaktık ama olmadı. Bugün hayatta olsa idi, yaşlılarımız için yapacağı birçok proje ile birlikte etkinlikleri de yapıyor olacaktık. Kendisini saygı, özlem ve rahmetle anıyorum.
“Ben genç olmanın ne olduğunu biliyorum. Ama sen, yaşlanmanın ne olduğunu bilmiyorsun. Bir gün, sende aynı şeyi söyleyeceksin” Der Orson Welles
İnsan ak saçlarıyla değil yıllar geçtikçe artan tecrübeleriyle yazar kitapları, isteyerek veyahut istemeden gözlerimizi açıyoruz bu Dünya’ya hayat ta bizleri ne gibi hoş ya da nahoş sürprizlerin beklediğini bilmeden. Her bebek Dünya’ya gözlerini açtığı anda ebeveynlerinin göz bebekleri olarak büyüyüp gelişiyor, zaman içerisinde yaş alıyor toplum içerisinde bireyler oluyoruz. İlk adımlarımız, İlkokulumuz, Öğrencilik yıllarımız, gençliğimiz, ilk işimiz, evlilik hayatımız derken geçip gidiyor hayat…
Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir. Yıllar cildi buruşturabilir, ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur. İnsan kendine olan güveni kadar genç, kuşkusu kadar yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz. İnsanları yaşlandıran, ideallerinin bitmesidir.
Biz insanoğlu hayatımızı, kaderimizi aslında kendimiz belirliyoruz. Türk toplumu olarak büyüklerimizden öğrendiğimiz, gördüğümüz adetlerimiz, görgü göreneklerimiz, maalesef 70 yaşına gelen kişilerin artık sadece evinde oturup dinlenmesi gerektiği yönünde, bizlerin yaşam standartlarının yaşlanma sınırın artığının hepimiz farkına varmalıyız. Avrupa’da bu strateji çok daha farklı yaşlıların hayata daha sıkı tutunmasını sosyal hayattan kopmadan keyifle yaşamasını sağlamak amaçlı halkına daima yaşama şevki aşılayacak projelerle olgun yaştaki büyüklerimizin hayattan zevk almasını yaşama sımsıkı tutunmasını sağlıyor. Bizler de Türk toplumu olarak büyüklerimize yaşama şevkini aşılamamız gerekmekte olup, sadece yaşlandın sen köşende otur, örgünü ör, namazını kıl değil, hayat devam ediyor ve sen de bu hayatın içerisindesin hayatını en güzel şekilde devamını sağlamalısın. Neyi seviyor zevk alıyorsan o hobilerini geliştirmen gerekiyor, şeklînde teşvik edersek, hayatın hem büyüklerimize hem de bizlere daha kolay olduğunu hepimiz kavramış olacağız. Yeter ki hayattan zevk almayı bırakmayalım. Kendimize hayatı daima bahar yapalım ki hayat ta bize güzel davransın. Unutmayalım insanın kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni şeyler keşfettikçe herkes gençtir.
Türk toplumunun geçmişten günümüze taşıdığı en önemli toplumsal değerlerden birisi yaşlılara olan sevgi ve saygısıdır.
Büyüklere saygı, küçüklere sevgi anlayışıyla birleştiren Toplumumuz, bu anlayışla sosyal yardımlaşmayı, dayanışmayı, toplumsal huzuru ve milli birliği, güçlü tutmayı başarmıştır. Yaşlısına sahip çıkmayan, hürmet etmeyen, saygı göstermeyen bir toplumun geleceğinin güven içerisinde olması mümkün değildir. Millî değerlerimizin ve kültürümüzün taşıyıcısı olan büyüklerimize, yaşlılarımıza hak ettikleri saygı, sevgiyi göstermek sosyal ve toplumsal hayata aktif olarak katılmalarını desteklemeli, her türlü Sosyal, kültürel, ekonomik haklara sahip ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak öncelikli sorumluluğumuz olmalı! Unutmayalım ki; Bir gün bizim de yaşlanabileceğimiz, şimdilerde kolaylıkla yapabildiğimiz faaliyetleri bir süre sonra yardımsız yapamayacağımızı, hatta yardım almadan karşıdan karşıya geçemeyeceğimizi, belki tek başımıza yemek yiyemeyeceğimiz günlerin gelebileceğini düşünürsek yaşlı olmanın ne demek olduğunu, yaşlılara hürmet göstermenin ne kadar elzem olduğunu hepimizin idrak etmesi gerekiyor.
Güvenle bakacağımız yarınlarımız olması dileğiyle, tüm bilge yaşlılarımızın “18- 24 Mart Yaşlılara Saygı Haftasını kutlar, Saygıyla ellerinden öperim. Hepimiz Yaş alacağız, Allah hepimize sağlıklı yaş almalar nasip etsin. İnşallah. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, güzel günleriniz olsun. Sevgiyle kalın.