10-16 Mayıs 2016 tarihlerinde Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak olan ‘Düzce Tanıtım Günleri’için Son günlerde yoğun bir biçimde Düzce Merkez ve İlçelerde Düzce Tanıtım Günleri için yoğun bir uğraş var.  Düzce’nin ulusal ve uluslararası tanıtımının yapılmasına yönelik ‘Düzce Tanıtım Günleri’ için Düzce Tanıtım Günlerinde ki amacımız ilimizin tarihi, kültürel özelliklerini tanıtmak, sanayi ve tarım alanında üretilen ürünleri öne çıkartmak, pazar payını artırmak olacaktır ama, Bu tanıtım Düzce ye kaça mal olacaktır,Skor boord afişleri,Davetiyeler,Özel güvenlik,Hizmetçiler,Aşçılar,Stand,Sanatçılar,Mehter takımı,vb gibi daha bir sürü organizasyon için yaklaşık 350 milyar civarında bir harcama yapılacak.Bu harcamanın ne kadar doğru olacağı ve Düzce ye ne kazandıracağı meçhul,bunun örneğini kısa bir süre önce İstanbulda gördük,Düzce sınıfta kaldı.Orda yaşananları hepimiz biliyoruz,şimdi Ankara tarafı var.Acaba burada ne gibi sorunlar olacak,Merkez ve İlçeler arasında ne gibi sorunlar yaşanacak.Elbette böyle büyük organizasyonlar lazım,ama bizler daha denizlerimizde su, wc,duş yok,yaylalarımızın yolları iyi değilken,işaret tanıtım levhaları olmadığı gibi olanların biçimsiz bir şekilde oluşları çirkin görüntüye mahal verirken,Elektrik yokken,Mağaralarımızda Jenaratör yokken,Kardüz yaylası ve bunu gibi yaylalarımız hala yetim bırakılmış durumda iken böyle büyük bir harcamayı yapmanın kime faydası olacaktır.Turizm adına pek söylenecek bir şey olmazken,böyle tanıtım günlerinde bazı organizasyonculara kucak açarak Düzce nin parasını çarçur etmemek lazım. Bir örnek vermek istiyorum Kaynaşlı ilçemize Motorsiklet fedarasyon tarafından bazı organizasyonlar yapılmakta,bu organizasyonlar diğer ilçelerede kaydırılmak isteniyor,burada çok iyi düşünmek lazım,çok iyi hareket etmek lazım,Düzce mizde turizm adına çok şey yapılacakken bizlerin havanda su dövmemiz olmaz.Bir tek  Turizm Derneği Akçakoca da varken bu derneğin daha binası yok,biz bu derneğimizle övünmekteyiz,neymiş efendim 1952 yılında Türkiyenin ilk Turizm derneği imiş,acaba bizler kendimizimi kandırıyoruz.Son olarak bu yapılacak organizasyonunun kim ve nasıl yapılacağı iyi incelenmeli,iyi araştırmalı,iyi ihale edilmelidir.Tanıtım yapacağız diye büyük bir meblağı sokağa atmanın hiçbir mantığı yoktur.Organizasyoncuların para kazanmasına müsaade etmiyelim,edilecekse iyice araştırılmalıdır,diğer iller kiminle nasıl yapıyor,istişare edilip,ona göre hareket edilmelidir,İlk önce Düzce mizin öz değerlerine sahip çıkılmalıdır.temennimin o durki İstanbuldaki olaylar Ankarada yaşanmasın. Yıllardır ‘Düzce nin tanıtımı nasıl yapılır’ ve ‘Düzce nasıl kalkınır’ sorularına yanıt aradık durduk… Büyük bir çoğunluk ile de “turizm” dendi Benim kanaatimce şu konuları işlememiz lazım  Asıl mesele Turizmde sınıfta kalmışız… Kayak turizmi diyoruz: Uludağ, Kartal Kaya, Palandökeni daha öncelikle tercih edenlere… İnanç Turizmi diyoruz: Ankara’da Hacı Bayram, Konya’da Mevlana, Mardin’e Dinlerin buluştuğu yer Urfa’ya Peygamberler şehri vs vs.. denirken… Orman Turizmi, Yayla Turizmi diyoruz: Doğu Karadeniz başlı başına bu alana hakimken… Konaklarımız diyoruz, Tarihi Yapıtlarımız diyoruz: Ama sadece diyoruz… Denizlerimiz diyoruz: Karadeniz’in sahili Ege ve Akdeniz varken ne kadar tercih edilir, bunu anlayamıyoruz… El Sanatlarımız: Bir çok şehirde yapılan el sanatları benzerleri ve daha vehimi artık tüketici benzer deseni ucuza istiyor.  Bir sempozyum, panel, anket vs.. ile öneriler oluşmalı… İşadamlarımızdan politikacılarımıza, bürokratlarımızdan STK yöneticilerine kadar Düzce için elini taşın altına koyacak kişilerin isimleri afiş afiş caddelere, sokaklara asılarak birlikte hareket edenler halka gösterile gösterile bir şeyler yapılmalı… Yapılabilirse şayet işte Düzce adı da şanı da Ülkede ve Dünya’da duyurulacak önerilerin peşinden bu heyet koşmalı. (Ama biz her şeyi devletten bekliyoruz ya: Sayın Valimiz de elbette ki başımızda olmalı.)Saygılarımla