kedi parfümü petshop

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş

ibrahim Tuzcu
Köşe Yazarı
ibrahim Tuzcu
 

FİSKOBİRLİĞE SAHİP ÇIKMAYANLAR ŞİMDİ ŞAŞKIN DURUMDA

Akçakoca bölgesinde çoğu kimse yıllardır Fındık tarımı ile geçiniyordu.. Türkiye’nin en varlıklı üretici birliklerinden olan Fiskobirlik, başkanlık seçimlerinde adayları seçilmeyince kızan hükümetin kısa vadeli bir krediyi vermeyi reddetmesiyle batınca, suçladıkları kendi çıkarlarını korumak için mücadele veren birliğin kendisi oldu. Bunları bilenler biliyor.Fiskobirliğin kıymetini bilmenyen şimdi ağlıyor Tarihi boyunca hükümetten kısa vadeli kredi kullanan Fiskobirlik’e bu krediyi vermeyen hükümete toz kondurmadıkları, fındık üretiminin yaygın olduğu bölgelerde 2007 seçimleri sırasında net olarak ortaya çıktı. Tarihte Akçakoca’ya bakacak olursak Osmanlının ticaret kapısı konumundaydı,daha sonra Akçakoca’ya 1878 de  ilk göç geldi,ikinci göç 1916 da oldu o günden beri Akçakoca’lılar Fındık ve Balıkçıllıkla geçinirlerdi.Esikden Fisobirlik vardı. Üyeler bu kurumu çok yıprattılar,kıymetini bilemediler,Şimdilerde yok borsa yok felan filan derken bir ümit ve çaresizlik içinde beklemedeler Sanırım bu beklemeler havada kalacaktır.Bu sezon, Fındık 11 liradan sezonu açıp, 14 lira seviyelerini görünce, üretici kapitalist ekonominin serbest girişimci dürtülerine kapılarak elindeki ürünün 16-17 liradan gideceği umudunu besledi. Sonra aynı ürün 10 liranın altına düşünce, herkes bir nevi sol yeraltı örgütüne üye olmuş gibi “Üretici kardeş, tüccar kalleş” militanlığına soyundu. Fındık üreticisi hasadını yaptığında ortaya çıkan ilk fiyat, bir önceki fındık sezonunun ölü döneminde yükselen fiyatların baskısı altında gerçekleşti. Hatırlanacaktır, o dönemde hükümetin kurulamaması nedeniyle dolar sürekli yükseliyordu. Yüksek fiyatlı dolar demek, “daha az dolar, daha fazla fındık” demek olduğundan, fındık fiyatlarının yavaş da olsa yükselişi normaldi. Sonra 1 Kasım seçimleri oldu ve tek parti hükümeti kuruldu. Sonuçların belli olmasının hemen ardından dolar düşüşe geçti. Bu arada fındık fiyatları önce durdu, sonra düşmeye başladı. Yükselen terör ortamı doların ateşinin altına yeni odunlar eklese de, bu kez de Rusya ile yaşanan kriz bir talep eksilmesine yol açtı. Bu yüzden fındık fiyatlarında beklenen yükseliş yaşanmadığı gibi düşüşün dahi önüne geçilemedi. Şunun iyi anlaşılması gerekiyor. Şu an itibarıyla üreticinin asıl rakibi, ürününü alacak olan tüccar değil, uluslararası konjonktürdür. Tüccar karlılığını koruyabildiği sürece yüksek fiyattan fındık almakta  görmez. Hatta üretici yüksek fiyatlardan daha fazla mal satacağı için tüccarın daha iyi sürüm yapması mümkün olduğundan düşük fiyat üretici kadar tüccarı da sıkıntıya sokan bir durum. Nisan mayıs aylarında gelecek sezonun rekoltesi şekillenmeye başlayacak. Üretici bu zamana kadar istediği fiyatı yakalayamazsa, gelecek sezonda da rekolte yüksek açıklanırsa hem bu sezonun, hem gelecek sezonun mahsulünde fiyat istikrarı sağlamak zor olacaktır. Yani üreticinin ürününü satmayarak fiyatları kontrol etme çabasının bir sınırı var. Bugünlerde hükümetin piyasadan fındık almak suretiyle müdahalede bulunacağına dair söylemler var. Tarım Bakanı, 50 bin tona kadar fındık alabileceklerini açıkladı. Fındık rekoltesinin yüzde onundan daha düşük bir miktar bu. Eğer erken harekete geçilirse üreticinin direnişine önemli bir katkı sağlayabilir. Nisan-Mayıs aylarına kalırsa, bu miktar bir fındığın piyasadan çekilmesi (Ki aslında piyasadan çekilmiyor) bile yeterli olmayacaktır. Çünkü o vakte varıldığında (yukarıda anlatıldığı üzere)zaten ortak hareket etme yetenekleri düşük olan fındık üreticileri paniğe kapılıp ellerindeki maldan kurtulmak isteyecektir. Dahası yeni sezon mahsulünü depolayacak yer ihtiyacı da bu isteği körükleyecektir.
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2016 - Perşembe

FİSKOBİRLİĞE SAHİP ÇIKMAYANLAR ŞİMDİ ŞAŞKIN DURUMDA

Akçakoca bölgesinde çoğu kimse yıllardır Fındık tarımı ile geçiniyordu.. Türkiye’nin en varlıklı üretici birliklerinden olan Fiskobirlik, başkanlık seçimlerinde adayları seçilmeyince kızan hükümetin kısa vadeli bir krediyi vermeyi reddetmesiyle batınca, suçladıkları kendi çıkarlarını korumak için mücadele veren birliğin kendisi oldu. Bunları bilenler biliyor.Fiskobirliğin kıymetini bilmenyen şimdi ağlıyor

Tarihi boyunca hükümetten kısa vadeli kredi kullanan Fiskobirlik’e bu krediyi vermeyen hükümete toz kondurmadıkları, fındık üretiminin yaygın olduğu bölgelerde 2007 seçimleri sırasında net olarak ortaya çıktı.

Tarihte Akçakoca’ya bakacak olursak Osmanlının ticaret kapısı konumundaydı,daha sonra Akçakoca’ya 1878 de  ilk göç geldi,ikinci göç 1916 da oldu o günden beri Akçakoca’lılar Fındık ve Balıkçıllıkla geçinirlerdi.Esikden Fisobirlik vardı. Üyeler bu kurumu çok yıprattılar,kıymetini bilemediler,Şimdilerde yok borsa yok felan filan derken bir ümit ve çaresizlik içinde beklemedeler

Sanırım bu beklemeler havada kalacaktır.Bu sezon, Fındık 11 liradan sezonu açıp, 14 lira seviyelerini görünce, üretici kapitalist ekonominin serbest girişimci dürtülerine kapılarak elindeki ürünün 16-17 liradan gideceği umudunu besledi. Sonra aynı ürün 10 liranın altına düşünce, herkes bir nevi sol yeraltı örgütüne üye olmuş gibi “Üretici kardeş, tüccar kalleş” militanlığına soyundu.

Fındık üreticisi hasadını yaptığında ortaya çıkan ilk fiyat, bir önceki fındık sezonunun ölü döneminde yükselen fiyatların baskısı altında gerçekleşti. Hatırlanacaktır, o dönemde hükümetin kurulamaması nedeniyle dolar sürekli yükseliyordu. Yüksek fiyatlı dolar demek, “daha az dolar, daha fazla fındık” demek olduğundan, fındık fiyatlarının yavaş da olsa yükselişi normaldi.

Sonra 1 Kasım seçimleri oldu ve tek parti hükümeti kuruldu. Sonuçların belli olmasının hemen ardından dolar düşüşe geçti. Bu arada fındık fiyatları önce durdu, sonra düşmeye başladı. Yükselen terör ortamı doların ateşinin altına yeni odunlar eklese de, bu kez de Rusya ile yaşanan kriz bir talep eksilmesine yol açtı. Bu yüzden fındık fiyatlarında beklenen yükseliş yaşanmadığı gibi düşüşün dahi önüne geçilemedi.

Şunun iyi anlaşılması gerekiyor. Şu an itibarıyla üreticinin asıl rakibi, ürününü alacak olan tüccar değil, uluslararası konjonktürdür. Tüccar karlılığını koruyabildiği sürece yüksek fiyattan fındık almakta  görmez. Hatta üretici yüksek fiyatlardan daha fazla mal satacağı için tüccarın daha iyi sürüm yapması mümkün olduğundan düşük fiyat üretici kadar tüccarı da sıkıntıya sokan bir durum.

Nisan mayıs aylarında gelecek sezonun rekoltesi şekillenmeye başlayacak. Üretici bu zamana kadar istediği fiyatı yakalayamazsa, gelecek sezonda da rekolte yüksek açıklanırsa hem bu sezonun, hem gelecek sezonun mahsulünde fiyat istikrarı sağlamak zor olacaktır. Yani üreticinin ürününü satmayarak fiyatları kontrol etme çabasının bir sınırı var.

Bugünlerde hükümetin piyasadan fındık almak suretiyle müdahalede bulunacağına dair söylemler var. Tarım Bakanı, 50 bin tona kadar fındık alabileceklerini açıkladı. Fındık rekoltesinin yüzde onundan daha düşük bir miktar bu. Eğer erken harekete geçilirse üreticinin direnişine önemli bir katkı sağlayabilir. Nisan-Mayıs aylarına kalırsa, bu miktar bir fındığın piyasadan çekilmesi (Ki aslında piyasadan çekilmiyor) bile yeterli olmayacaktır. Çünkü o vakte varıldığında (yukarıda anlatıldığı üzere)zaten ortak hareket etme yetenekleri düşük olan fındık üreticileri paniğe kapılıp ellerindeki maldan kurtulmak isteyecektir. Dahası yeni sezon mahsulünü depolayacak yer ihtiyacı da bu isteği körükleyecektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber380.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.