Kolay elde edilmeyen bu topraklar, elbette ki kolay bir şekilde kaybedilmeyecekti. Düşmanların yıllarca, belki de yüzyıllarca süren entrika ve oyunları sonuçsuz kalacaktı, kalmalıydı. İşte, yaşadığı toprakları kutsal sayan her vatandaş bunun bilincindeydi. Canından, malından, evladından olma pahasına büyük mücadeleler gösterdi. Nihayet bu mücadelenin ilk meyvesini büyük bir zaferle 30 Ağustos 1922 tarihinde aldı.
Mondros Ateşkes Antlaşması ile beraber, itilaf devletleri hain plan ve hesaplarını uygulama çabası içine girmişlerdi bile. Ateşkese koydukları maddeler ile askerden, güçten, iletişimden yoksun bir toplum oluşturmak, mücadelenin önüne geçmek istiyorlardı. Sonradan imzalanan Sevr Antlaşması ile de bu toprakları tamamen bölünmüş, bitmiş olduğunu bizlere kabul ettirmek istiyorlardı. Ama hiç de düşündükleri gibi olmayacaktı. Özgürlüğünü, toprağını, namusunu canından, malından ve kanından üstün gören Anadolu halkı buna asla izin vermeyecekti, vermedi. Bütün vatanseverler ülkenin dört bir yanında uyandırma bilinçlendirme çalışmalarına başladı. Başta Mustafa Kemal olmak olmak üzere, bu yola baş koyan insanlar çekinmeden çeşitli kongreler topladılar, genelgeler yayınladılar ve türlü seferberlikler başlattılar.
Kurtuluş Savaşında her vatandaş taşın altına elini soktu. Kimisi canı ile kimisi malı ile türlü fedakarlıklarda bulundu. Kuvayi Milliye birlikleri her yanda savunmaya ve mücadeleye girişti. Çanakkale ve birçok yerde üstün başarılar elde edildi. Nihayetinde, Mustafa Kemalin başkomutanlığındaki Baş Komutanlık Meydan Muharebesi ile birlikte düşman tamamen püskürtüldü ve böylece 1922 yılı Ağustos ayının 30’unda büyük bir zafere imza atılmış oldu
Ne diyordu Büyük Atatürk; “Hiç bir zafer gaye değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir gayeyi elde etmek için gereken vasıtadır. Gaye, fikirdir. Zafer, bir fikrin elde edilişine hizmeti nispetinde kıymet ifade eder. Bir fikrin elde edilişine dayanmayan bir zafer ölümlü olmaz. O, boş bir gayrettir. Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.”
Bu büyük zaferin bizlere kazandırdığı 30 Ağustos Zafer Bayramımızı en içten ve minnet dolu duygular ile kutluyor,aziz Milletimizin bir daha bu tür badireler yaşatmamasını temenni ediyorum.
Zafer Bayramımız kutlu olsun…